İnsanları her türlü işleme soksak; toplasak, çıkarsak, bölsek, çarpsak devlet olamazlar.
Fakat devleti insanlar oluşturmuş.
Amaç güvenli yaşamak.
Devlet işleri için hizmetli alınır; memur, idareci, yönetici, üst yönetici olur.
Olma başlama demektir; yıllar geçer, devlet güvencesine intibak artar; zihinsel mutasyon gerçekleşir. Belki memur, ömrü yetip, yüzlerce yıl yaşasa mutasyon zihinden fiziğe geçer ve kişinin bedende faklılıklar oluşur.
Yüz yıllık ömür yetmiyor yani.
...
Krallar, soylular sahip oldukları ülkelerin yönetim, vergi işlerini kendileri yapamaz.
Yaptıracakları bulur, onları devlet erkanı, görevlisi sayarak; halktan topladıkları vergiden maaş verirler. Halk bilinçlendikçe onlardan da yönetime temsilci, mebus alınır. Bu alımın medenisine seçim diyoruz.
Kralların topladıklarıyla geçinen devletliler; sonunda, toplanan değere benzerler; soğuk, zorlamacı, tek taraflı. Toplananlardan halkın payı genellikle kralın, yöneticinin takdiridir. Paylananlar, buna lütuf diyor. Yöneticilerin lütufları çöl iklimine benzer; yaz kış kavurucu sıcaklık; geceleri “ güneş gitti “diye sevinmemeleri için soğuk.
Kısaca bürokratik vericilik, kurak mı kurak alandır. Alanın, vahası yok değil; iltimas, hediye, rüşvet sıfatlı vahalar, ancak birikimlilere tesadüf eder.
Sisteme giriş yapan iyi niyetli bürokrat; elide su testisiyle, yanında su tankeri de olsa, devletin oluşturduğu iklim koşulları iyi niyetini sürdürmesine izin vermez. O takdirde sahiplerin yapacağı iyiniyetli bürokratları vahada çalıştırmaktır; çünkü yolcu, oraya girinceye kadar birikimini hafifletmektedir.
….
Parlamento seçimleri kapıda; yedi haziran genel seçimleri için onlarca bürokrat, emek sarf ederek geldikleri görevlerinden istifa edip; Büyük Millet Meclisine girmeyi denedi. Aday adayı oldukları partilerinde tercih edilmeyenler yine eski görevlerine dönecekler. Güvenlik anlamını taşıyan devlet görevlilerini kendine benzemesinden daha doğal ne olabilir?
İnsan yaşamı boyunca güvenlik peşinde koşar. Oluştuğunda yaşam kalitesini artırmayı planlar; bir eli güvenlikte, diğeri daha üst kalitede olmasını ister. Yaradılışının baskın yönü bu. Benzetmek gibi olmasın: ”yetmez ama evet”!
Sadece devlete benzemezler, dönemsel seçimlerle yürütmenin başına gelen siyasilere de benzerler. Yönsemede seçicilik vardır. Seçimler bittiğinde açığa çıkmamışlarsa eğer yeni gelenlerin unutma zaaflarına yatırım yaparlar; nasıl olsa becerisini ortaya çıkaracağı, siyasinin bürokratik labirentlerin acemiliğinden meydana gelecek hatalarını telafi edecek zamanı kollarlar. Avcı ve av belgeseline tıpatıp uyar bu. Ve siyasiler zaman geçtikçe rahatlar; sonunda avcı bürokrata av olurlar.
Bu yüzden; bireyler için haç/sirkülasyon/rotasyon/değişim/turizm farzdır.
Bu yüzden; yasalarda özgürlükler değil, yasaklar kayda alınmalıdır.
Bu yüzden; insanı kendine dönüştüren devlet küçültülmelidir.
Bu yüzden; tanışıklık, komşuluk ölçekli üretim tüketim modelleri geliştirici ve ön açıcıdır.
Bu yüzden; uzmanlığın istismar yönsemesini sınırlamalıyız.
Özer Ataç
YORUMLAR