HİBRİT

Zaman nasıl hareket eder; devinerek, akarak, dönerek, salınarak; hepsi. ”İçerdekiler” olarak bizler için genel cevap  zamanının geçip akmasıdır. Evrende bükülmeyen, eğrilmeyen şey olması zayıf olasılıktır; zamanın eğrilmesi buna dahil olmalı; çünkü çekim, birikim,patlama bunlarını hepsi merkez ve çevresinde oylatmadır.

Bunlardan bize ne?!

Bütün bu  eğrilikte, tursuz hiçbir şey olmadığını söylemek için bu girişi yaptık.Tur niceliğin sürecidir; turun tamamlandığı noktada niteliksel değişimle yeni tur başlar. Tur, irade için  ıslah programıdır. Islah tamamlanmadan, tur tamamlanmaz. Tur, maddenin en küçük parçasından en büyük galaksilere kadar  iç içe yan yana sürerek suyun akması, çalkalanması gibi “kir”in oluşumunu önler; ölümde dahi dirimi başlatır.

Ulaştığımız nokta “çalkalanan” şeyin içeriğinin homojen, sabit olmayacağıdır.

***

Sözden sonra yola  karbon ile çıkıldı.

Başlangıçtaki söz, ısınıp çakıp patlayarak  dağıtığının  içindeki eşitler arası birinci olan Karbon A-metalinden söz ediyoruz.  Bu metal başlangıçtaki sözden yüklendiği 6 atomluk “cürümüyle” canlı imalatına koyuldu.



Yıldız ocağından çıkan bu maddenin, diğer maddelerin türemesine kaynaklık etmesindeki giz, varlık metnini kuşatıcı zarfın üstündeki adreste mi saklıdır; kim bilir.  Zamana  kayıtlı metinde harf olanlar bu  takdiri “içerden” nasıl çözecekler; bilinemez.

**

Hibrit kelimesi, Latince Hybrida ‘dan kökalır. Melez, anlamına geliyor.  Biyolojide karbon atomunun dört değerlikli elektronun içinde bulunduğu  enerji  halini temsil ediyor.Fizikte birden fazla enerji kaynağının  aynı amaçta kullanılması. Bitkisel tohumculukta, ik saf hattın melezleşmesi ile meydana gelen; (heterosis) kendini meydana getiren ebeveynlerden daha üstün olması hedeflenen yeni döle deniyor.

 



 

Her şey devinimsel hareketteyken kelimeler duracak değil! Onlarda “cürümlerince” ateş ararlar. Tanınan bir, ardından, diğerleri. Bunlardan ikisi birtakım konularda uyuşarak, uyuşmalarını geliştirerek sürdürmek isteyerek bir araya gelirler.Bu yüzden hibrite, “ iki şeyin karışımı”  denmiş; fakat, iki sınır değil. Üçlü, dörtlü çoklu birleşimler görülmese de doğa denemeler yapıyor. Gözlemlediklerimiz tutunanlar üzerinde kaldığından başaranı ikinci olarak görüyoruz. Oysa öncesini bir kendi bir de Allah biliyor.

*

Basitlik temel ilke olduğundan, “ikili sistem”  başlangıcın seçkisi oluyor.  İlahi Kur-an’da “her şeyi çift yarattık” ifadesi bu anlamda açılmaya değer.  Örneğin, alt elemelerden sona kalan ikili, “şampiyonluk maçı” yapmaz; varlığını öyle sürdürür.  Buna üreme diyoruz.

Konumuz bağlamında bu nokta, amacıma kupon kumaşın ısmarlama dikimi gibi oturuyor. Olguların önceki hali, zihnimizin kurgusu değildir.  Zihnimiz kuşatılan olduğundan  oluşumun içindedir, çıkamaz! Burası önemli. “Ey cins ve ins topluluğu göklerin çeperini Sultan sız aşamazsınız!.”

Demek ki kilidin anahtarı Sultan’mış.

Sultan’ın güvenli/paylaşmacı, dayanışmacı, barış topluluğunun ikiliden başlayıp süren  artışının  zihinsel, teknolojik ürünleri olması gerekir. Çünkü bizi cehaletin karanlık esaretinden kurtaracak insanlığın esenlik birliğidir.  Sultan içerdedir.



Bölgemizde emperyalistler klonlama ile  bozulmuşu, kötülüğü çoğaltmak için türetiyorlar. Türeyenler neredeyse kötülüklerin karması. Amaçları, elim gerekçelerle amaçlarına kanal açmak; engelleri türettikleri hibritler eliyle  temizlemek. Bir adım sonrası vekalet savaşları geliyor. El Kaide, daeş, işid, bokoharam.

 

Bunların zıttı da var; bu topraklardan direniyor.