Kani Beko’dan sitem

5 Suriyeli işçinin Ankara’da yanarak hayatını kaybettiği vahim olayı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Bu kaza, ihmal değil cinayettir. Bu işyerlerinde denetimleri kimler nasıl yapıyor, gerçek sorumluların hesap vermesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Kani Beko’dan sitem

5 Suriyeli işçinin Ankara’da yanarak hayatını kaybettiği vahim olayı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Bu kaza, ihmal değil cinayettir. Bu işyerlerinde denetimleri kimler nasıl yapıyor, gerçek sorumluların hesap vermesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Kani Beko’dan sitem
20 Ocak 2019 - 15:22

Konuşmasına “İşçi kardeşlerime Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerimi iletiyorum” diyerek başlayan Beko, “Ülkemizde, özellikle de AKP iktidarında, işçi olmak çok zor, göçmen işçi olmak ise daha da zor. Hayatını kaybeden işçilerin iş arkadaşları Mobilyacılar Sitesindeki Suriyelilerin 3 yıldır sigortasız çalıştırıldığını söylerken, bir esnaf da tüm atölyelerde 18 yaş altı Suriyeli çocukların çalıştığını belirtmiş. Üstelik sonraki gün öğreniyoruz ki işyerinin yangın merdiveni bulunmamakta. Bu durumu kabul etmek mümkün değildir.  Göçmen işçilerin işverenler için ‘ucuz işgücü’, hükümetler için de ‘ekonomik büyüme için önemli bir kaynak’ olarak görüldüğünü biliyoruz. Göçmenler, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından en kötü koşullarda çalışıyorlar. Çalışma saatleri yerli bir işçiden daha fazla. Üstelik de daha düşük ücrete çalıştırılıyorlar. Bu nedenle de sağlıklı beslenme ve iyi koşullarda barınma olanaklarından yoksunlar. Çoğunlukla sosyal ve sağlık güvenceleri olmadan yaşıyorlar” açıklamalarında bulundu.
DOĞAL YOLLA İŞÇİ ÖLÜMÜ DE NEDİR?
İş cinayetleri sürekli gündeme getirilmesi gereken çok önemli bir konudur. Her gün onlarca iş kazası yaşanıyor, işçiler ölüyor, yaralanıyor. Bu kapsamda ortaya çıkan sonucun ne kadar vahim olduğunu belirten CHP’li Kani Beko, şu bilgileri paylaştı: “2017 yılına baktığımızda İş Cinayetleri sonucu 2006 işçi yaşamını yitirmiş. 2018 yılında; ne yazık ki 2000’e yakın işçi kardeşimizin çalışırken yaşamını yitirdiğini görüyoruz. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisinin yayınladığı rapora göre Aralık ayında en az 126 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi ve bazı illerde yaşanan ölümler de öne çıkmıştır. İstanbul 18, Ankara 11, İzmir 10, Adana 7, Bursa 6, Aydın 5 ölümlü kazayla ilk sıralarda yer aldı. Şimdi bu noktada, sorumlu olması gereken iktidara, bakanlara bakıyoruz. Durum daha da kabul edilmez hale geliyor. Ulaştırma Bakanı bugün bir açıklama yapıyor; Cahit Turhan, Üçüncü Havalimanı İnşaatında 30 kişinin iş kazaları sebebiyle, 25 kişinin de DOĞAL YOLLARLA öldüğünü belirtmiştir. Bu açıklama en hafif tabiriyle ciddiyetsizdir. Doğal yollar nedir? Doğal olunca siz bu sorumluluktan kurtulmuş mu oluyorsunuz?”
7 BÖLGEYE MESLEK HASTALIKLARI HASTANESİ AÇILMALI!
Yayınlanan raporda dikkat çekici bir noktanın da meslek hastalığı nedeniyle gerçekleşen hiçbir iş cinayetinin raporlanmaması olduğunu ifade eden CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, meslek hastalıkları hastanelerinin çoğaltılması gerektiğini söyledi. Beko yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Raporda meslek hastalığı nedeniyle işçi ölümüne değinilmemiş ancak ILO ve Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bir ‘iş kazası sonucu ölüm’ karşılığında yaklaşık altı ‘meslek hastalığı sonucu ölüm’ olmaktadır... Bu noktada önemli bir konuya daha değinmek istiyorum, son günlerde kamuoyuna yansıyan bir bilgi. Seramik sektöründe çalışan işçilerin silikozis hastalığına yakalanıp yakalanmadıklarının belirlenmesi için çekilen akciğer filmlerinin değerlendirildiği çalışmada özel firmalar tarafından çekilen akciğer filmlerinin kalitesinin kötü olduğu ve yapılan okumaların bir kısmının hatalı olduğu belirlenmiştir. İncelemede, silikoz teşhisi konulan işçilerin bazılarında hastalığa rastlanmazken, 'hasta değil' denilen bazı işçilerde ise silikozis bulgusu tespit edildiği vurgulanmıştır. Filmin kalitesi düşük olunca değerlendirmesinde de sıkıntılar oluyor. Normalde bu filmlerin tekrar edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Ancak elbette her tekrar ek maliyet, aynı zamanda da ek radyasyon anlamına geliyor, ama diğer durumda da yanlış teşhis riski söz konusu. Burada işçilerimizin hayatları söz konusudur. Ülkemizde sadece üç adet Meslek Hastalıkları Hastanesi vardı, biri kapatılıp küçültüldü. Bu durumda ihtiyacı karşılamaları mümkün değil. Benim önerim 81 ile birer hastane olmasa bile en azından 7 bölgede birer hastane yapılmasının sağlanmasıdır ve bu gibi önemli sorunların bir daha yaşanmamasının sağlanmasıdır.”
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum