CHP’li Sındır, “20 yılda ÇED olumsuz karar sayısı sadece 24”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2023 bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, 20 yıllık AKP iktidarında, 81 bin 773 başvurudan sadece 24’ünde olumsuz ÇED kararı verildiğini hatırlattı. Sındır, mega proje olarak sunulan millet bahçelerinin de köy konut projelerinin de bütçe sunumlarına göre 2023’te son bulduğunu vurguladı.

CHP’li Sındır, “20 yılda ÇED olumsuz karar sayısı sadece 24”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2023 bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, 20 yıllık AKP iktidarında, 81 bin 773 başvurudan sadece 24’ünde olumsuz ÇED kararı verildiğini hatırlattı. Sındır, mega proje olarak sunulan millet bahçelerinin de köy konut projelerinin de bütçe sunumlarına göre 2023’te son bulduğunu vurguladı.

CHP’li Sındır, “20 yılda ÇED olumsuz karar sayısı sadece 24”
11 Kasım 2022 - 13:29

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuştu.
 
Kirlenen doğal varlıklarımıza dikkat çeken, 20 yıllık AKP iktidarı boyunca toplamda yapılan 81 bin 773 başvuru içerisinde verilen ÇED olumsuz karar sayısının sadece 24 olduğunu söyleyen, Aliağa’ya kurulmak istenen cüruf bertaraf tesisine halkın tepkisini dile getiren Milletvekili Sındır, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla İzmir’de gerçekleşen toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in davet edilmemesinin devlet bürokrasisi, hiyerarşisi adabında kabul edilemez olduğunu söyledi. 
 
“Sularımız, toprağımız, havamız sürekli kirleniyor”
Kirlenen doğal varlıklara dikkat çeken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sındır, “su varlıklarımız, yer altı sularımız, toprağımız, havamız sürekli kirleniyor. Dünyanın her yerinde durum aynı. Yapılan bilimsel araştırmalar, ilgili kamu kuruluşların değerlendirmeleri, TÜİK ve buna bağlı istatistikler bu gerçekleri önümüze koyuyor. Yüzey sularımızın neredeyse yüzde 80'e varan oranda kirlendiğini görebiliyoruz. Maalesef sağlıklı içme suyu bile arar olduk. Orman alanlarımızın, tarım alanlarımızın, meralarımızın çeşitli yasal düzenlemelerle AKP iktidarı döneminde madencilik, sanayi, enerji, turizm tesisleri, konut ve çeşitli faaliyetlere açılarak yok olmaya itiliyor. Sayın bakan; 2023 yılında 81 milyon metrekare millet bahçesi öngörünüz var ancak 2024 ve 2025’te hedefiniz “sıfır”. Anlaşılan, 2023'te millet bahçesi projeniz son buluyor. Kırsal konut projeleri sayılarında da durum aynı. Köy konutlarında 2023'te 490 proje öngörünüz var ama 2024, 2025'te bu hedef yine “sıfır”. Bu yıllara yönelik Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hedefi yok anlaşılan. Ya da nasılsa seçim 2023’te, seçimden sonra da bunlara gerek yok diye mi düşünüyorsunuz?” dedi.
 
“ÇED olumsuz 24, ÇED gerekli değildir karar sayısı 28 bin 944”
AKP iktidarında verilen ÇED raporlarına ve ÇED raporu İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu’na dikkat çeken Sındır, “2002'den beri verilen ÇED olumlu karar sayısı Türkiye'de 3 bin 117. ÇED gerekli değildir karar sayısı da 28 bin 944. AKP iktidarı boyunca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED olumsuz karar sayısı, toplam 81 bin 773 başvuru içinde sadece 24. 20 yıl boyunca sadece 24 başvuruya ÇED olumsuz kararı verilmiş sayın bakan. Yani 80 binin üzerinde başvurudan bahsediyoruz. ÇED gerekli kararı da 729. İnceleme Denetleme ve Değerlendirme Komisyonuna (İDK) giden 3 bin 982, halkın katılım toplantısı ise 4 bin 686. Bakın, bir İDK toplantısından çıkan karar; “…. tesisi projesiyle ilgili hazırlanan ÇED raporu İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından incelenerek son şekli verilmiş olup..." Böyle bir İDK raporu olabilir mi? Komisyonun görevi ÇED raporuna son şeklini verip önünü açmak mıdır? 2009/7 sayılı genelgeyi hala uyguluyorsunuz. Bu Genelge ile "ÇED raporu mahkemelerce iptal edilen projelere, mahkeme kararıyla iptal edilse de, yürütmeyi durdurma kararı verilse de, eksiklikler yeniden değerlendirilip İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu’nca ÇED yine verilebilir." hükmünü taşıyan ve 2009’dan beri maalesef uygulanan bir genelge. Mahkemeyi arkadan dolanmak, mahkemeleri yok saymak "Mahkeme kararlarını acaba nasıl aşabiliriz?"in genelgesi ve hâlâ uyguluyorsunuz” dedi.
 
“Aliağa ve İzmir’de yaşamı tehdit ediyorsunuz”
İzmir  ve Aliağa'da ağır sanayi kirliliğinin artarak sürdüğünü belirten Sındır, “1960’a kadar tarım alanı olan bölge ağır sanayi bölgesi ilan edildi. Faklı sektörlerde ağır sanayi kuruluşları hava, su ve toprağın kirlenmesine ve yaşamın olumsuz etkilenmesine neden oluyor. Böylesi büyük kirlilik yükü olan bölgeye kapasitesi dolmasına rağmen hala yükleniyorsunuz. Son olarak, Aliağa'ya yapılmak istenen Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık, Cüruf Bertaraf Tesisi için ÇED olumlu kararı verildi ama bölge halkı bunu istemiyor. İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Çanakkale, Balıkesir, Bursa illerindeki metal fabrikalarından çıkan 3 milyon 138 bin 573 ton atık, cüruf Aliağa'da birikecek. Daha önce Almanlarla, Ege Üniversitesi’nin ortak araştırmasında Aliağa'daki bir partikül maddenin İzmir Çatalkaya'da göründüğüne dair bilimsel tespitler var. Böylesi bir cüruf tesisine nasıl izin veriyorsunuz. Aliağa’ya, İzmir’e yazık ediyorsunuz, Aliağa ve İzmir’de yaşamı tehdit ediyorsunuz” dedi.
 
“bu kabul edilebilir bir devlet bürokrasisi değil”
Bakan Kurum’un katılımıyla İzmir’de yapılan toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in neden davet edilmediğini soran Sındır şöyle konuştu: “geçenlerde İzmir’e geldiniz, toplantı yaptınız. Toplantıda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Valimiz, bürokratlar, AFAD vardı, bir kişi yoktu Sayın Bakan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı. Neden? Olmama nedeni davete icabet etmemek değil, davet edilmemesiydi. AK Parti İl Başkanı "Ne var canım, gelseydi, toplantı herkese açıktı." diye açıklama yaptı. Bu kabul edilebilir bir devlet bürokrasisi değildir, devlet hiyerarşisi ve adabına uygun değildir.”
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum