MENEMEN'İ ORTA DOĞUYA TAŞIYAN EMPERYALİZMDİR

23.12.1930 yılında Cumhuriyet öğretmeni asteğmen Fehmi Kubilay beyin görevi başında menemen ilçemizde başı boş yobaz taşkınlar tarafından şehit edilmesi ve sonuçları günümüzde iki bakış açısıyla dillendiriliyor.
Birincisi, bitmeyen ideolojik hesaplaşmaya kapılıp; bu günün koşullarını ıskalayanlar. Bunlar geçmişin tuzaklarından, hala çıkamıyorlar.
Onlar, dayatmacı, tek tipçi, barışçıl kadim geleneklerimize; toptancı gericilik yaftasıyla karşı çıkarak; milletimizin bin yıllık birikimini kendi kısa ömür ve ideolojilerine kurban ediyorlar.
Bu çözümleme yetersizleri, günümüzde; millete birlik, beraberlik, güven ve refah yollarını arayıp açacaklarına; yeni dünya devletleriyle rekabet edecek yol yöntem, fikir üreteceklerine; böyle anma günlerde konuşma kürsülerini kollayıp; geçmişte kalmış hesaplaşmaları, derslerinden kopararak; milletin verdiği muhalefet görevini beceremeyip; toptan gelenek düşmanlığına, bölücülülüğe su taşıyorlar. Anakroniğin kindar hali olan durum, günümüz dünya ve bölge sorunlarına nasıl etkisiz eleman olarak katıldıklarını da gösteriyor.
***
İkinci bakış açısı, çözümleyici, yol açıcı bütünleştirici bakış açısıdır. Bizler gericiliği, değerli birikimlerden ayırabilecek Rahmetli Kubilay'ın soyadı Fehmi, yani derin görüşün, günümüz dünyasındaki temsilcileri olmalıyız.
Bizler, insanlığın özünde olan iyilik, yardımlaşma,paylaşma, saygının güncelleşmesini zenginlik olduğunu; bu derin birikimin akılsızlığa, toptancılığa yani her türlü gericiliğin kalıcılaşmasını çözeceğini inanmalıyız.


Bu gün orta doğuyu kana bulayan, işitlerin daeşlerin kaynağı, bölgeyi yüz yılı aşkın zamandır sömüren ve kana bulayan emperyalist saldırganlık olduğu ilgili her kes tarafından kabul edilmektedir.
Bu gün Bu saldırganlığa kararlıkla dur diyen Türkiye karar alıcıları; daha dün denilecek günlerde, geleneğin istismar edilip, 17-25 Aralık kapanıyla hesaplaşmıştır.
Bölücü, ötekileştirici, karalayıcı; gelenek karşıtı bütün iç ve dış kışkırtmaların kaynağının küresel soyguncular olduğu gerçeği; milli ve bölgesel en büyük sorunumuzken; yaşanmış dersleri bağlamlarından koparıp, bölücülük yapanlar; paralel kalkışmaya, Esat ve benzerlerinin zulmüne, Rus kural tanımazlığına çanak tutmaktadırlar.
Küresel talancılık, milli devletlerde geleneği istismarını kendi sömürüsünü sürdürmek için daima kullanmıştır. Yakın geçmişimizde, 31 Mart, Dersim, şeyh said, menemen kışkırtma kalkışmaları, bu güçlerin yerli bağlantıları eliyle gerçekleşmiştir.
Günümüzde, alevi-sunni ayrışması, 28 şubat, Balyoz, Ergenekon, Gezi olayları, intihar saldırıları; gerilla etiketli demokrasi ve halk düşmanlığı; işid, daeş klonlaması...Hepsi, aynı kışkırtıcı, bölücü, milli- bölgesel kapıştırmacı emperyalist oyunların farklı yüzleri, maskeleridir.
Menemen olaylarını anışımız; toptan, ötekileştirilmiş geleneğin yanlışlığını; bunun emperyalist tuzaklara, kışkırtmalara, ayrıştırmalara nasıl alet olabileceği konusunda; günümüz sorunlarını nasıl çözebileceğimize ışık tutan derslerini, çözümleyicikle anmamızın yerel tarihi fırsatı olarak görülmelidir.