Rusya’ya Moody’s’ten bir darbe daha
Rusya?ya Moody?s?ten bir darbe daha
Yayınlanma :
14.02.2015 19:33
Güncelleme
: 14.02.2015 19:33
Bu açıklamayı görüp de Rusya’da olan gelişmelerden bize ne dememek lazım. Bununla ilgili güzel bir Atasözümüz var “komşuda pişer, bize de düşer”. Biz Türkiye olarak çok stratejik ve toplam 20 trilyon dolarlık gayri safi milli hasılası olan pazarlara yakınlığımızla ünlü bir ülkeyiz. Bu pazarlarda işler ne kadar kötü giderse, bizim için de işler o kadar kötü gidecek demektir. Çünkü bu pazarlara ihracatla bağlıyız. Her ne kadar ihracatımızın %40-45’i Avrupa Birliği’ne gitse de Rusya bizim için büyük bir pazar. Rusya’nın ithalatının azalması demek, bizim ihracatçılarımızın daha az ihracat yapması demektir. Böylelikle iç piyasada ülkemizde daha az işçi çalışması, fiyatların daha pahalı olması gibi sonuçlar çıkacaktır. O yüzden komşuda ve dünyada olan olaylara biz kayıtsız kalamayız.
Avrupa Merkez Bankası, Yunanistan’a teminatı kaldırdı
Biliyorsunuz Yunanistan’da çok kısa zaman önce bir seçim oldu. Aleksis Çipras, milletin normal politikalardan bıkıp daha radikal politikalara yönlenmesinin sonucu olarak iktidar oldu. Fakat ben iktidar olurken ki söylemler ile iktidar olduktan sonra ki söylemlerin biraz daha değişik olacağını düşünüyorum. Çünkü iktidar olana kadar belirli gerçeklere sahip değilsiniz, tablo önünüzde değil fakat iktidar olduğunuz zaman masaya oturuyorsunuz ve o masanın sorumluluklarını mutlaka alıyorsunuz. Şimdilik biraz fakir ama gururlu genç gibi davranıyorlar. Hiçbir şeyimiz yok ama birçok özelleştirmeyi iptal ediyoruz deyip, Avrupa’ya kafa tutuyorlar. 320 milyar dolar borçları var. GSMH’nın %160’ı kadar borçlanmışlar. Türkiye ile karşılaştıracak olursak bizden 5 kat daha borçlu durumdalar. Avrupa, çok para harcayan bu şımarık çocuğu yıllarca kabul etmişti. Fakat Avrupa Birliği de artık yeter diyor. Bundan sonra neler olacak hep birlikte göreceğiz. Ya bu şımarık çocuk biraz yola gelecek, ya da evden atılacak. Seçimler Avrupa Birliği için de, Yunanistan için de çok kolay değil. Şubat sonuna kadar geçerli olan bir anlaşma var. Şubat sonunda, Yunanistan’ın programını değiştirip, para piyasalarına çıkıp, para bulma ihtimallerini zor buluyorum. Yunanistan’ın işi gerçekten çok zor.
TMSF’den Bank Asya açıklaması
Bank Asya’nın paralel yapıya ait olduğu herkes tarafından biliniyor. Bu yüzden de hükümetin bu bankaya karşı çok sert bir duruşu var. Bu yapının da devlet içerisinde yapılanmalar yaptığı ve devlete karşı, devlete rağmen bazı aksiyonlar aldığı görüldü. Olay bu raddede iken devletin de bir kenarda durması beklenemez. Hukuksal taraftan bakacak olursak, paranın kaynağı şeffaf olmalıdır. Paralel yapılanmada, paranın kaynağı ve paranın nereden geldiği ile ilgili ciddi şüphelerle soru işaretleri oluşmaya başladığından TMSF de kendinde buraya el koyma hakkı gördü. Ben burada kanuna aykırı bir gelişme görmüyorum. 5411 sayılı kanunun, 18. Maddesinin, 5. Fıkrası, banka yapısının şeffaf olmasını ve denetlenebilmesini amaçlamaktadır. Bu kanuna bakarak TMSF’nin ortaya koymuş olduğu tezler doğru gözükmektedir. Banka ortakları ise bu durum karşısında dava açmaya hazırlanıyormuş. Tabii ki demokratik bir ülkede herkes hakkını aramak için mahkemeye gidebilir. Eğer TMSF’nin yapmış olduğu bir yanlış varsa onlar da hukuken bedelini öderler.
Enflasyon geçen yıla göre yüzde 1'den az düştü, ekstra faiz indirimi yok
Merkez Bankası için kritik önem taşıyan ocak ayı enflasyonu rakamları açıklandı. TÜİK verilerine göre TÜFE % 1,10 geldi. Geçen yıla göre düşüş % 1'in altında kaldığı için Merkez Bankası olağanüstü faiz toplantısı yapmayacağını açıkladı. Olağan Para Piyasası Kurulu (PPK) toplantısı ise 24 Şubat'ta yapılacak. 2014 ocak ayında enflasyon (TÜFE) yüzde 1.98 olarak gerçekleşmişti. 2014 Ocak ayından 2015 Ocak ayına % 0,88 gerilemiş (1,98-1,10) oldu. Artık düşüş trendine girdik demektir.
AB Komisyonu, Türkiye'nin büyüme tahminini yükseltti
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Türkiye'nin 2015 yılı büyüme tahminini yüzde 3,3'ten 3,7'ye yükseltti. Avrupa Birliği her taraftaki beklentilerini geriye çekerken, iç politikada tansiyonun yüksek olmasına rağmen beklentilerin dışarıdan sürekli bizim adımıza yükseltiliyor olması bizim için son derece memnuniyet verici. Petrol fiyatlarının düşük olması, enflasyonun ve cari açığın düşmesi, iç talebin yavaş olup da ihracatın buna rağmen artıyor olması gibi tüm bunların birbirini dengelemesi bu konuda Türkiye’nin durumunu biraz daha güçlendiriyor. Her zaman söylüyorum, biz bürokratik engelleri kaldırırsak, Türkiye’de iş adamlarımız, esnafımız, sanayicimiz çok daha cesaretli ve çok daha girişimci olacaklardır. Bürokrasinin özel sektörün önünü açması gerekiyor.
Türkiye nereye gidiyor?
Ne yazık ki eğitim seviyemiz çok düşük. Ortalama eğitim seviyemiz 6,5 yıl. Yani sokağa çıktığınızda ortaokuldan terk kişilerle karşılaşma oranınız %90’larda. Cumhuriyet tarihinden bu zamana kadar düzgün bir eğitim sistemi kurulamamış maalesef. Bu dönemde 12 yıllık eğitim zorunlu hale getirildi. Beğenmediğimiz, kızdığımız ülkelerdeki herkes üniversite mezunu. Bir kere bizim 6,5 yıllık eğitim ortalamamızı en az 12 yıla çıkarmamız gerekiyor. Okula başlayan bir kişi 12 yıldan önce okulu terk edeceğim diyememeli. 6,5 yıllık eğitim seviyesi ile 10.000 Dolar’lık kişi başı geliri aşabilen, dünyadaki tek ülke Türkiye’dir. Neden? Çünkü bizim insanımız çok pratik. Eğitimsiz de olsa elindeki en ufak malzemeyi değerlendirip, satıp para kazanabiliyor. Eğitim seviyesinin biraz daha yukarıda olmasıyla daha çok katma değer yaratılacaktır. Türkiye bu noktaya geldi fakat ikinci bir sıçrama yapması gerekiyor. Son 10 yılda milli gelirin 3 katı artmasıyla bir sıçrama yakalanabildi. Fakat önümüzdeki 10 yıl, milli geliri 3 katı arttırmak için çok daha farklı ve köklü işler yapmak gerekiyor. Tabii ki tüm bu işlerin başında eğitim geliyor. Biz her sene en az %5 büyümeliyiz. Bunun için de özel sektörün önünü açmamız gerekiyor.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: