YATIRIMCININ GÖZÜ; 2016’DA

Türkiye, doların art arda rekor kırdığı, iki genel seçimin yaşandığı 2015 yılını geride bırakmaya hazırlanırken, yatırımcının gözü; 2016’ya çevrildi... Acaba finansal araçlar içinde, önümüzdeki yılın, en çok kazandıranı ne olacak? İşte şimdi herkes, bu sorunun yanıtını arıyor…

RİSKİ SEVER MİSİNİZ?

Bir yatırımdan ne kadar kar elde edebileceğiniz, aslında riski sevip sevmeme oranınız ve yatırım için belirlediğiniz vade ile direkt ilişkili. Orta ve uzun vadede analizlerin yapılabileceğini söyleyen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Engin Küçüksille; yatırımcı modeline göre, öneride bulundu.

RİSKİ SEVMEYENE; TAHVİL ŞART

Ekonomide bir yıl sonrasını tahmin etmenin oldukça güç olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Engin Küçüksille, önce getiri beklentisi ve yatırım süresinin belirlenmesi, bu belirlenirken de, ne kadar riski göze alabileceğinizin tespitinin yapılması gerektiğini belirtiyor. İşte bu aşamadan sonra, yatırım danışmanları size olasılıkları sıralıyor. Yrd. Doç. Dr. Küçüksille’nin riski sevmeyenler için 2016 önerisi; devlet tahvili ve hazine bonosu. Küresel politik ve ekonomik risklere karşı altın her zaman güvenli liman… “Terör, hatta savaş da olsa, altın her yerde altındır” diyen Küçüksille, riskini düşük tutmak isteyen yatırımcıya, parasının bir kısmını altın, bir kısmını dolar, bir kısmını da tahvile yönlendirilmesini öneriyor. Uzun vadede ise biraz risk almak isteyen yatırımcılar için portföylerine seçici olmak kaydıyla, hisse senetleri eklenebilir.

TASARRUFU BİLMİYORUZ

Toplumun büyük kısmının tasarruf yapmayı bilmediğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Küçüksille; “Kredi kartlarının limiti maaştan fazla, limiti harcayabileceğimiz bir imkan olarak görüyoruz. Oysa tasarruf yapmanın en iyi yolu; önce gelirden tasarrufu ayırıp, kalanını harcamaktır. Biz tersini yapıyoruz, önce harcamaları yapıp, kalırsa tasarrufa gidiyoruz. İhtiyaçlar tükenmez; harcama yaptığımız kalem ihtiyaç mı, yoksa istek mi, önce bunun ayrımını yapmamız gerekiyor. Finansal okur-yazarlığımız yeterli olmadığı için, gereksiz harcamaları da kısamıyoruz” dedi.

“BİLMEZSENİZ, KAZANAMAZSINIZ…”

Ciddi Devlet katkısıyla gözde yatırım araçlarından biri haline gelen “Bireysel Emeklilik” sistemine de değinen Yrd. Doç. Dr. Küçüksille, prim ödeyenlerin % 99’unun nereye yatırım yapması gerektiğini bilmediğini ve bu işi yatırım danışmanlarının insiyatifine bıraktığını söyledi. Bireysel Emeklilik yatırımcısının %1’inden daha az bir kısmının portföyünü kendisinin belirlediğini söyleyen Küçüksille, doğru zamanda yapılacak hamlelerle, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin getirisinin de yükseleceğini söyledi.