Top yine Erdoğan’da…
Top yine Erdoğan’da…
Yayınlanma :
14.12.2015 14:53
Güncelleme :
14.12.2015 14:53


Ancak 1 Kasım seçimlerinden sonra, ‘en akıllı’nın ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyıp Erdoğan olduğunu söyledim ve yazdım.
Çünkü kendisinden başka yenilenen seçimlerin AKP’yi tekrar tek başına iktidar yapacağına hiç kimse inanmıyordu.
Taktik tuttu…
Belki hatırlayan çıkacaktır, hatta arşivler ortada, MÜSİAD’ın İstanbul’daki iftar yemeğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez satır arasında ‘Halka gidilecek!’ diyerek seçimlerin yenileneceği mesajını vermişti.
Bu arada Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da oyalama taktiği sürüyordu.
Aynen yıllar önce Erbakan’ın, ‘Kadayıf’ örneğinde olduğu gibi…
Erbakan Hoca, ‘Kadayıf hazırlandı’, ‘Fırına verildi’, ‘Pişirildi’, ‘Altı yandı!’ gibi cümlelerle kamuoyunu aylarca meşgul etmişti.
Ama Davutoğlu’nun, CHP’yi oyalaması o kadar sürmemiş, yasal tarihe ulaşmak istemişti.
Çok yakın sürede olduğu için bunları biliyoruz.
Ama yine eminim ki çok kişi unutmuştur bile…
Çünkü biz ‘heyecanı’ seviyoruz.
Adrenalin yükselsin istiyoruz…
Hafızamız için ne dendiğini de biliyoruz…
*- Olur mu kardeşim?
Bunları neden yazdım?
Şimdi bazı ‘balık zekalılar’, ‘Devlet Sırrı Yasası’ için kolları sıvamışlar!
Belki anımsayan olur, bu yasa, önceki yıllarda iki kez TBMM’ya getirilmiş ama geçmemişti.
Bu yasaya göre başta cumhurbaşkanlığı olmak üzere her türlü belge ‘sır’ olarak kabul edilecek.
Yani yazılamayacak…
Gazeteler, televizyonlar, hatta internet basını başta Cumhurbaşkanı istemedikten ya da resmi açıklama yapılmadıktan sonra hiçbir şey yazamayacak, yayınlayamayacak…
Muhalifler, hatta çoğu kez benim görüşümde olanlar da ‘Devlet Sırrı deyip hapse tıkacaklar!’ diyerek daha önce iki kez geri dönmüş olan yasa tasarısına karşı çıkıyorlar.
Kendilerine göre doğruları olabilir…
Ama kendileri de biliyor, ‘adalete mutlaka güvenmeliyiz.’ Bazılarına rağmen!’
*- ‘İşime gelir!’ dememeli…
Bu ne demek?
Muhalefetin ekmeğine ‘yağ sürmek’ demek!
Başta muhalefet milletvekilleri, ‘Şehir efsanelerini’ yaymaya başlayacaklar…
Olan olmayan, Erdoğan ya da Davutoğlu veya bakanlar hakkında ‘olduk olmadık!’ ne dedikodular, ne fıkralar çıkacak göreceksiniz.
Hatta bunları sokaktaki çocuklar değil, sağır sultan bile duyacak…
Milletvekilleri, mahalle toplantılarında, ‘Efendim!’ diyerek söze başlayacak ve sonra ‘Öğrendiğimize göre!’ diyerek, ‘Anlatmaya başlayacak…’
‘Biz buna hayır dedik ama dinletemedik!’
diye…
Ne senaryolar yazılacak neler!
Uyduran kendi de inanacak buna…
Yalancı Çoban Hikâyesi’nde olduğu gibi…
Anladığım kadarıyla bir de ‘Devlet Sırrı Kurulu!’ kurulacak…
Peki bu kurulda kimler yer alacak?
Ben şüpheciyim…
Yalnız ülkemizde değil dünyanın her tarafında Devlet Başkanları, Başbakan ve bakanların bile bilerek ya da bilmeyerek, menfaat temin ederek ya da inancından yararlanılarak ne devlet sırlarını başkalarına verdiklerini, ya da sattıklarını bilmeyenimiz yoktur…
Kuruldaki adamlara nasıl güveneceğiz?
*- Aleyhimize kullanılır
MİT’in kontrolündeki bir eski KGB Ajanı ile bir iki kişinin yanında görüşme yapmıştım.
Adam, çalışma sistemlerini ve nasıl adam satın aldıklarını ve yöntemlerini anlatmıştı…
Aslında unlar gizli değil bilinen şeyler.
Kitaplar da yazılıyor, filmleri, belgeselleri de çekiliyor.
Sovyetler Birliği zamanından olan eski KGB Ajanı bana ‘Satın alınanlar’ ve ‘satın alınamayanlar’ diye iki sınıftan da söz etmişti…
Bunları yazarken aklıma geçen haftaki bir olay geldi…
40 ya da 70 lire yevmiyeli bir işçimizin inşaat alanında bulduğu altınları teslim etmesine…
İşçi Mehmet Yazar, Tire’de çalıştığı tarihi handa, küp içinde bulduğu altınları yetkililere verince, çoğunluk ‘Olur mu?’ diyerek, içten içe tepki gösterdi.
Altının büyüsüne katılmayan bu işçimize ‘örnek hareketinden’ ötürü, yetkililer sadece ‘teşekkür belgesi’ verecekler…
O bunun için de ‘gerek yok!’ diyor…
Onu ancak milyonda bir insanımız anlayacak durumda…
‘Cennetlik’ deriz ya bence onlardan biri bu işçimiz.
Ama dedim ya neredeyse herkese göre, ‘Aptal!’
*- Ben inanmıyorum!
Sonuç olarak, ‘Saray istiyor!’ deniliyor ya, ‘akıllı’ hem de başına ‘çok’ sözcüğü gelen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, yağcılara ve liboşlara ‘Siz ne yapıyorsunuz?’ diye çıkışması gerektiğine inanıyorum.
Böyle kanun mu olur?
Yalnız muhalefete değil, düşmanlarımıza da ‘kaşınacak tırnak’ vermiş oluruz…
Moskova Radyosu başta olmak üzere birçok radyo ve televizyonda Türkiye aleyhinde çok ‘inanılmaz’ yayın izleyeceğimize garanti bile verebilirim.
Uzağa değil, sağımıza solumuza bakalım rahatça görürüz…
Unutmayalım ‘yasak’ sadece birilerine yarar…
*- Tarihe bir bakalım!
Bu arada Erdoğan’ın, Başbakan olarak imzaladığı 22.04.2008 tarihli TBMM’ye sunular, ‘Devlet Sırrı Kanunu’ ile ilgili kanun tasarısının giriş bölümünü okumak istiyorum:
Denilen şu:
Tarihsel gelişmeler, yönetimde gizliliğin uzun süre egemen olduğunu, günümüzde ise şeffaflığın önem kazandığını göstermektedir.
Toplumsal denetim ve katılımın arttırılması bakımından, kamu alanındaki sır kavramının yeni ve çağdaş bir anlayışla ele alınmasında zorunluluk bulunmaktadır.
Demokratik ülkelerde bilgi edinme özgürlüğü temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bağlamında vazgeçilmez haklardan biri olarak kabul edilmektedir.
Bu hak birçok demokratik ülkede anayasal haklar arasında yer almaktadır.
Şeffaflık uluslararası düzeyde ilk kez Birleşmiş Milletler Evrensel Beyannamesi’nin 19’uncu maddesinde iletişim özgürlüğü alanında ifşa edilmiştir.
Birleşmiş Milletler 1000 Yıl Bildirgesi (Eylül 2000) ve Avrupa Temel Haklar Şartı’nda da (Ekim 2000) belgelere ulaşma özgürlüğü, halkın bilgi alma hakkını güvence altına alma ödevinden söz edilmektedir.
Anayasamızın 26’ncı maddesinin ikinci fıkrasında düyüncayi açıklama ve yayma hürriyetinin hangi amaçlar sınırlandırılacağı belirtiliyor.
Amaçlardan biri de, ‘Devlet Sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanması’ alarak gösterilerek devlet sırlarından söz edilmiştir.
Yine 28’nci maddenin beşinci fıkrasında devlete ait gizli bilgilere ait her türlü haber ve yazı yazanların, bastıran ve basanların, bunları başkalarına verenlerin bu suçlara ait kanun hükümlerin uyarınca sorumlu tutulacağı açıklanmış.
Anayasa’daki bu maddeler dışında çeşitli kanun ve düzenleyici işlemlerde de devlet sırrı ve gizliliğiyle ilgili hükümler yer alıyor.
Özetle; bilgi edinme hakları konusunda gerekli kolaylık ve şeffaflığı sağlamak, gereksiz gizlilik kültürüne son vermek hükümetlerin birinci görevidir.
Yani laf olsun diye, ya da ‘Saray istiyor!’ diye yola çıkıp puslu hava yaratılmak istenmesi herhalde hiç kimsenin hayrına değildir.
*- Hukuk sistemi tartışılacak
EÜ İletişim Fakültesi İletişim Çalışmaları tarafından düzenlenen ‘Adaletsiz Hukuk’ başlıklı söyleşide Türkiye'deki hukuk sistemi tartışılacak.
Ege Üniversitesi (EÜ) İletişim Fakültesi İletişim Çalışmaları Topluluğu tarafından, 14 Aralık 2015 Pazartesi (bugün) günü, EÜ İletişim Fakültesi Konferans Salonu'nda saat: 14.00'de gerçekleştirilecek olan söyleşinin Moderatörlüğünü EÜ Felsefe Bölümü öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Toker Kılınç yaparken, Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı ve Hakim Orhan Gazi Ertekin de konuşmacı olarak katılacak.
Söyleşinin başlığı ise; Adaletsiz Hukuk
EÜ İletişim Fakültesi Haber Atölyesi Topluluğu üyesi Mehmet Nabi Batuk tarafından duyurulan söyleşiden umarım güzel ve gerçekçi görüşler çıkar.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: