Saygılı Kudüs'ü anlattı
İş ve fikir adamı Eflatun Saygılı, Bergama’da liseli gençlere “Haçlı Seferleri, Günümüze Yansıması ve Kudüs” konulu bir konferans verdi.
Yayınlanma :
15.01.2019 12:37
Güncelleme :
15.01.2019 13:48


İlçe Milli Eğitim Müdürü Nuri Kiraz, Bergama eski Belediye Başkanı Raşit Ürper, Ege Üniversitesi’nden bazı öğretim üyeleri, öğretmenler ve çok sayıda öğrencinin ilgiyle izlediği konferansta, medeniyet olarak tanıtılan Batı’nın gerçek yüzünü anlatan Saygılı, Katolik ve Ortodokslar arasındaki kavganın 913 yıl sürdüğünü, “ölümlerden ölüm beğen” anlamına gelen aforoz müessesi ile kendi dindaşlarına barbarca zulümler yaptıklarını ve Haçlı seferleri sırasında geçtikleri İznik (Nikea), Antakya ve Kudüs’te ortalığı talan ederek yüzbinlerce insanı katlettiklerini açıkladı.
Haçlıların sadece Kudüs’te 70 bin kişiyi kılıçtan geçirdiklerini belirten Saygılı, Hz. Ömer’in 636’da Kudüs’ü fethettikten sonra Hristiyan ahaliye sunduğu “Emanname” olarak bilinen teminat mektubundan örnekler verdi.
Saygılı, Haçlıların 1099’da Kudüs’ü işgal etmelerinden sonra 1187’de İslam komutanı Selahaddin Eyyubi’nin şehri yeniden fethettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü;
“Hz. Ömer’in tatlı-sert adaletini kendisine rehber edinen Eyyubi, intikam alınarak öldürüleceklerini sanan Hristiyanlara ‘Emanım altında güvendesiniz. İsteyen kalır, adaletimden yararlanabilir. İsteyeni de gideceği yere kadar emniyetli bir şekilde gönderirim’ diyerek güvence verdi. Bu sayede ancak yüzde 5’i şehri terk etti. Günümüzdeki Hristiyan Araplar onların torunları.”
Eflatun Saygılı, 11 Aralık 1917’de Kudüs’ü işgal eden İngiliz Mareşali Allenby’nin ilk işinin Selahaddin Eyyubi’nin makamına varıp ayağıyla vurarak “kalk Selahaddin. Tekrar geldik. Milletini kurtar” diye ‘aşağılık’ bir harekette bulunmak olduğunu söyleyerek “İşte emperyalist Batı’da bu ruh hiçbir zaman yok olmadı.” dedi.
1187’den 1917’ye kadarki yaklaşık sekiz asırda şehir halkının İslam yönetimi altında mutlu yaşadığını anlatan Saygılı “Ancak yüz yıldan fazla süredir Kudüs yine yüzü gülmeyen şehir haline dönüştü. Özellikle İsrail yönetiminin zulmü ayyuka ulaştı” diye konuştu.
Kontrollü kaçış
15 Temmuz Darbe Girişimi’ne de değinen Saygılı, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yetkili birimlerinin ortaklaşa aldığı operasyon kararlarını itibarsızlaştırmak için söylenen her sözü kınadığını belirterek konferansını şöyle tamamladı;
“Her kim 15 Temmuz darbesi için ‘kontrollü darbe’ ifadesini kullanıyorsa bu vatana ihanet ediyordur. 250 şehide mal olan, emperyalist dünyanın desteklediği bu darbeye ‘kontrollü’ denilmesi ‘vatan hainliği’ dışında bir ifadeyle adlandırılamaz. O gece, ‘Darbe olursa tankın üzerine çıkacak ilk kişi ben olurum’ diyenler, VIP salonundan çıkıp tankların yol vermesiyle kontrollü kaçışlarını gerçekleştirdiler. Yani ‘kontrollü darbe’ diyenler kontrollü kaçtılar.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: