Ekonomik büyüme, toplumsal kalkınma ve küresel rekabet için ülkemizin ihtiyacı olan nitelikli, çağdaş, bilimsel, laik, kamusal, parasız, eşit, erişilebilir ve kapsayıcı bir eğitim sistemi olduğunu söyleyen Bektaş, eğitim öğretim yılının bugün tamamlanması üzerine konuştu. Karnelerini alan tüm çocuklara tebriklerini ileten Bektaş, Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevlerini yerine getiremediğini vurguladı.
İktidar eğitimi bir araç olarak kullanıyor
Bektaş, “İktidarın bütün amacı eğitimi bir araç olarak kullanarak dindar ve kindar bir nesil yetiştirmek, kendilerine uygun itaatkar ve kanaatkar seçmenler yaratmak oldu. Bu nedenle eğitim sistemimizi bilimden, akıldan ve Cumhuriyet değerlerinden uzaklaştırmaya devam ettiler. 2024-2025 eğitim öğretim yılında eğitim sistemimizin hiçbir sorunu çözülemedi. Hatta bakanlık var olan sorun bunlara yenilerini eklemeye devam etti. Bugün 1. sınıf öğrencilerimiz karne almadı. Mesela eğitim alanında sembolik değeri olan tüm uygulamalara düşman olan bakanlık 2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren ilkokul 1. sınıflarda karne uygulamasını kaldırdı” dedi.
“Kantin masrafları cep yakıyor”
Kantin ücretlerinin gereğinden fazla pahalı olduğuna vurgu yapan Bektaş, ailelerin bu ücretler karşısında yük altında kaldığını ve Türkiye’de üç öğrenciden birinin okula gitmeden kahvaltı yapmadığını söyleyerek kantin fiyatlarının el yaktığını ifade etti. Bektaş, “Yıllık 190 milyar liralık bütçeyle çocuklarımıza bir öğün sağlıklı yemek verilebilir. Ancak yandaş vakıflara kaynak yaratan iktidar çocuklarımıza bir öğün yemek vermeye kaynak bulamıyorlar. Partimizin bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde verdiği önergeler ve kanun teklifleri her defasında reddediliyor” diye konuştu.
Okullar temizlenemedi
Bektaş, “Geçtiğimiz temmuz ayından bu yana okullarda temizlikle ilgili yaşanacak sorunları ve alınacak önlemleri dile getirmemize rağmen hiçbir önlem alınmamıştır. Okullarımız temizlenemedi. Ayda 8.000 lira gibi köle düzeninde insan çalıştırılabileceğini düşünen zihniyet okullarımızdaki temizlik krizini iş gücü uyum programı ve toplum yararına program gibi geçici çözümlerle gidermeye çalıştı. Okullar temizlenemedi. Öğretmenler, öğrenciler ve veliler okullarını temiz temizlemek zorunda kaldılar. Okullarımızın bakımını ve temizliğini üstlenmek isteyen belediyelerimiz ise her zaman engellendi. Okullarımız afet ve acil durumlara karşı denemedi. Gerekli iyileştirme Yapılmadı. Pek çok okul kazası yaşandı. Dönemin başında ilkokula başlayacak olan Miray Aslan yavrumuz okul bahçesinde bir kaza ile hayatını kaybetti” dedi.
Okullar güvenlik sorunu yaşıyor
Okul kazalarının yanı sıra büyük bir güvenlik sorununun yaşandığını belirten Bektaş, “Daha geçtiğimiz hafta bir öğretmenimiz Konya'da okulda ders saatleri içinde yüzlerce öğrenci varken pompalı tüfekle katledildi. Yıl boyunca defalarca silahlı saldırılar, yaralamalar, şiddet olayları devam etti. Yıllık 32 milyar lira maliyetle okullarımıza kadrolu bir güvenlik görevlisi atanmadığı için çocuklarımız, öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanlarımız okullarda saldırıya uğradı. Yaralandı ve hayatını kaybetti. Kamu okullarının temizliği ve güvenliği bakanlık tarafından sağlanamadığı için okulların eksikliklerini giderecek bütçeleri olmadığı için yasak olmasına rağmen velilerden kayıt ücreti bağış adı altında ücretler talep edildi. Okulların ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğu velilere bırakıldı” diye konuştu.
“Bakanlığın görevi çocuğun üstün yararını gözetmektir”
Bektaş, “Bazı iş yerleri devletten haksız kazanç elde etmek amacıyla ya hiç var olmayan işletmelerde çocukları, yetişkinleri çalıştırmaya devam ettiler ya da var olan iş yerlerinde binlerce kişi çalıştırıyormuş gibi sahte beyanlarda bulundular. Bu usulsüz uygulama ile ödenek altı ortaya çıkarılan İzmit'teki bir kısım işverenler hakkında iddianame kabul edildi. 206 kişinin kamuyu 77 milyon lira zarara uğrattıkları tespit edildi. Devletin kaynakları hile ile yandaşlara dağıtılmaya devam ederken sorumlular olayın üstüne örtmeye çalıştı ve sessiz kalmaya devam ettiler. Mesemlerle ilgili bunca olay olurken sessiz kalan bakanlık saniyede yaşanan ara eleman eksikliği bahanesiyle zorunlu eğitimi tartışmaya açtı. Mesleki eğitimi ortaokul düzeyine çekmeye çalışmak, çocukları erken yaşta eğitimden koparıp iş gücüne yönlendirmek, daha fazla çocuğumuzu mağdur etmenin, daha fazla aileye evlat acısı yaşatmanın dışında ne ülkemize ne de çocuklarımıza hiçbir faydası olmadı. Bakanlığın görevi çocuk işçiliğine zemin hazırlamak, sermayeli ve patronların ara eleman eksikliği bahanesi altında ucuz iş gücü aramasının çaresini bulmak değildir. Bakanlığın görevi Çocuğun üstün yararını gözetmektir” dedi.
“Pedagojik olarak çocuklara uygun olmayan etkinlikler yaptılar”
Bektaş, “Eğitim paydaşlarının tüm itirazlarına rağmen partimiz, sendikalar ve veliler tarafından davalar açılmasına rağmen hem bilimsel, hem pedagojik, hem de milli eğitimin temel ilkeleri açısından tartışmalı içerikler ders kitaplarını gördüler. Çocuklarımız yazarları bile belli olmayan hiçbir bilimsel temele ve ihtiyaç analizine dayanmayan pilot çalışması bile yapılmadan uygulamaya konulan bu programları değnekleri haline getirdiler. AK Parti'nin eğitimi siyasallaştırma ve dinselleştirme hamleleri yenileri de eklendi. ÇEDES kapsamında pedagojik olarak çocuklara uygun olmayan mezar ve cami temizleme, savaş canlandırma, ağıt yakma vesaire gibi etkinlikler gerçekleştirildi. Ülkü Ocakları Kültür Vakfı ile yapılan protokol ile bir partinin gençlik kolları yapılanması eğitim kurumlarımıza girdi. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu protokolün iptali için dava açtık” dedi.
Özel okulların ücretleri denetlenmiyor
CHP İl Başkan Yardımcısı Bektaş, “Devlet okullarında yaşanan sorunlar nedeniyle dişinden tırnağından artırarak, kredi çekerek çocuklarını özel okula göndermek zorunda kalan veliler ücretleri karşılayamaz hale geldiler. Özel okulları ücretleri açısından denetlemeyen bakanlık aynı özel okullarda emeği sömürülen öğretmenlerin yaşadığı sorunlarla ilgili de sömürmeye devam etti. Özel sektör öğretmenlerinin taban maaş, belirsiz süreli iş sözleşmesi, eğitim ve güzel sanatlar iş kolu kurulması, kamu ile özlük haklarında eşitlik sağlanması yönündeki talepler duymazdan gelmeye devam ettiler.
Bir yandan velilerden fahiş fiyatlar talep eden özel okulların bir yandan da asgari ücrette hatta bazen daha da azına öğretmen emeğini sömürmesine ilişkin sorulara yetki bende değil özel okul kurucularında diye söz vererek kaçamak cevaplar verdiler. Devlet okullarında en temel ihtiyaçlar bile karşılanamamış Bazı okullar için özel imkanlar seferber edildi. Bazı Anadolu İmam Hatip liseleri bünyesindeki proje İmam Hatip okulları için öğrencilere burs, nakit para, ödül, ücretsiz öğle yemeği, kırtasiye desteği, 24 kişilik sınıflar, hatta ücretsiz ulaşım gibi diğer devlet okullarında bulunmayan imkanlar vadedilerek kayıt yapmaları yürütülmeye çalışıldı” diye konuştu.
“Hükümet deprem mağdurlarına verdiği bir yıl içinde evlere yerleştirecek sözünü tutmadı”
Bektaş, “Ücretli, atanmayan, mülakat mağduru Engelli, kamu ve özel sektörde çalışan emekli öğretmenlerimiz ve usta öğretmenlerimiz pek sorunla karşı karşıya kaldı. Şiddet gördüler, öldürüldüler. Çocuklarımız laik bilimsel nitelikli eğitim alamadı ve eğitim hakkından mahrum edildiler. Okullarına aç gidip mesemlerde hayatlarını kaybettiler. Eğitimin yükü yoksullukla yoksullukla mücadele eden belediyelerimizin yıkıldı. 6 Şubat depreminin üzerinden 2 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen bölgede yaşayan çocuklarımızın, yurttaşlarımızın, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin sorunları hala çözülmüş değil. Hükümet deprem mağdurlarına verdiği bir yıl içinde evlere yerleştirecek sözünü tutmadı. Öğrenciler için küçük konteynırlarda ders çalışmaya, ödevlerini yapmaya çalıştı. Buralarda yaşayan öğretmenlerimizin borç yüzünden elektrikleri kesildi. Depremde sağlam kalan okullar kamu kurumları tarafından kullanılmaya devam etti” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm bu sorunların çözülmesi için çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Bektaş, “Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de söylediği gibi, Cumhuriyet bizden istediği fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirilmesi için var gücümüz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak mücadele etmeye devam edeceğiz” diyerek konuşmalarına son verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: