“MİLLİ BÜTÜNLÜK İÇERİSİNDEKİ HİÇBİR FİKİR SİLAHLA ORTADAN KALDIRILAMAZ”

 
ANKARA – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerine yapılan saldırıları şiddetle kınayarak, “Ne Akit susar, ne de Yeni Şafak susar, hiçbir fikir silahla ve zorla ortadan kaldırılamaz” dedi.

Yeni Şafak ve Akit gazetelerine yapılan saldırıya ilişkin açıklama yapan Selçuk Özdağ, “Saldırıları takbih ediyoruz,  şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Basın hür ve özgürdür. Herkes aynı partiden aynı görüşten olmayabilir. Herkes aynı etnik ve mezhepsel yapıdan da olmayabilir. Zaten ancak farklı fikirlerin çarpışmasıyla hakikat şimşeği doğar. Bu hakikati silahla gölgelemek isteyenlerin ise ülkemizde yeri yoktur” ifadelerini kullandı. Özdağ, Türkiye’de farklılıkların zenginlik olduğuna dikkat çekerek, “Elbette ki, farklı düşünce içerisinde yayın yapan, görsel ve yazılı medyada yer edinen insanlar ve kuruluşlar vardır ama bizden değil diyerek, farklıyız diyerek onu susturmak için silah kullanmak ancak taşeronların, vesayetçilerin, sömürgeci emperyalist uşaklarının işidir” dedi.

Türkiye’den kuklaların hiçbir dönemde eksik olmadığını söyleyen Özdağ sözlerine şöyle devam etti:

“Zaman zaman bu kuklalar darbeci olarak, zaman zaman kirli ve şantajcı sermaye patronları ve de gazete patronları olarak tecelli etti. Zaman zaman terör örgütleri olarak tecelli etti ve özellikle son zamanlarda terör örgütlerinin hortladığını görüyoruz. Bu örgütlere mensup çocuklar kandırılmış, üst kademesi satın alınmış insanlar. Başka ülkelerin ve egemen güçlerin maalesef maşası bunlar.”

Yeni Şafak ve Yeni Akit mensuplarına geçmiş olsun dileklerini ileten Selçuk Özdağ, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ne Akit susar, ne Yeni Şafak susar, milli bütünlük içinde savunulan hiçbir fikir silahla ve zorla ortadan kaldırılamaz her birimiz farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek siyaset yapmalıyız. Yayın yapmalıyız, yazmalıyız, çizmeliyiz ama milli bütünlük içinde yapmalıyız bunları. Milli Bütünlüğü hazmedemeyenler, Türkiye’nin büyük ölçekli devlet olma noktasındaki ışığı görünler, Türkiye’yi orta ölçekli devlete mahkûm etmek istiyorlar. Buna müsaade etmeyeceğiz. Engellerimizi aşacağız, prangalarımızı kıracağız. Ağrı dağının tepesine yükselttiğimiz; içerisinde demokrasinin, özgürlüklerin ve refahın olduğu kartopunu karşı tarafa yuvarlayıp mazlumların ve masumların ümidi olacağız inşallah. Hiçbir fikir susmayacaktır ve de ümit kalbimizde bir geveze kuş olarak hep ötecektir. O ümit de Türkiye’nin geleceğidir. “