İzmir siyasetinin önemli isimlerinden olan İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Başkan Vekili Altan İnanç Yerel İz TV’de konuştu. İzmir’in gündemini kasıp kavuran su sorunu ve çöp problemlerini değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Başkan Vekili Altan İnanç, 19 Mart’tan itibaren gerçekleştirilen operasyonlara da değindi.
Gençlik örgütlerinden bu yana çeşitli görevlerde yer aldınız. Önce meclis başkan vekilliği ilk dönem bu dönemde de grup başkan vekilisiniz. Bu siyasi yolculuk devam edecek mi? Olası bir erken seçimde yeni bir adaylık görecek miyiz?
Süleyman Demirel, “Siyasetin giriş kapısı var, çıkış kapısı yok” demiş. Benim yolculuğum da devam edecek. 12 Eylül öncesinde ruhumuza işleyen siyasi düşünceler bizi siyasetin içine etti.1989'dan sonra Sosyal Demokrat Halkçı Parti'ye üye oldum. O zaman İzmir dört ilçeydi. Konak, Karşıyaka, Buca ve Bornova. Narlıdere ilçesinde Gençlik Kolları Başkanlığı ile siyasi yaşamım başladı. Şu an grup başkan vekilliği görevini yapıyorum. Buradan sonrasını siyaseti bir kariyer planlaması olarak hiç düşünmedim. Siyaseti hep toplum için yaptım. Ben bu dönemki kadar demokrasinin bu kadar askıya alındığı, yargının bu kadar siyaset üzerinde vesayet sahibi kılındığı bir başka dönem hatırlamıyorum. Onun için planlama yapamıyorum. Sonrası ne olur bilmiyorum.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde grup başkan vekilliği görevine getirildiğiniz süreçte birçok siyasi kulisler yapıldı. Siz süreci bir görev değişimi olarak mı değerlendiriyorsunuz yoksa bu değişiklik siyasi bir tercih miydi?
Burada birisi başarısız oldu, onun yerine bir başkası tercih edildi denilirse bu biraz Levent Abiye haksızlık olur. Yani Levent Abi görev yaptığı sürede o da objektif ve kriterleri esas alarak görev yaptı, partimize hizmet etmeye çalıştı. Yani bir değişim zorunluluğu muydu? Zorunluydu. Ama bu ben geldim çok iyi oldu, o yaptı ya da yapamadı gibi algılanmasın. O günkü siyasi konjonktür öyle gerektirdi. Partimin önerdiği görevi hiçbir zaman reddetmem. Yani ortada bir parti içi sorun, ve çekişme gibi anlaşılsa da öyle bir durum olmadı. Bir çekişmemiz, bir yarışmamız söz konusu değildir. Yine uyum içerisinde, yine birbirimizi dinleyerek, yine birlikt meclisi de grubu da yönetiyoruz. Meclis Başkanlığı biraz daha temsil görevi. Belediye başkanını temsil ediyorsunuz, meclise gelmediğiniz zaman meclisi yönetiyorsunuz. Grup başkan vekilliğinin daha siyasi bir görev olduğunu düşünüyorum. Örgütlerimiz ve belediyemiz arasında görüş alışverişini saplayan bir köprü görevi olarak görüyorum. Onun için hem örgütlerimizi dikkatle dinleyip hem de belediyemizi, belediyemizin uygulamalarını, başkanımızı, başkanımızın uygulamalarının örgüte doğru anlatılması anlamında da bir görev yaptığımı düşünüyorum.
Hem Şenol Aslanoğlu'nu hem Cemil Tugay'ı temsil ettiniz ve etmeye devam ediyorsunuz. Sizce hangisiyle çalışmak daha zor?
Her iki görevin de zorlukları var. Cemil Başkan’la çok zorlanmadım çünkü sınırlı ve çerçevesi belirli bir görev yapıyorum. Cemil Başkan’la keyifli çalıştım. Şenol Başkan'ın zaten çok naif diyaloga çok açık bir yapısı var. Şenol Başkanımız nerede olursa olsun onu temsil ediyorum. Ben her ikisiyle de iyi çalıştım, umarım başkanlarımız da böyle düşünüyorlardır.
CHP İzmir İl Başkanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi zor zamanlardan geçiyor. 1 Temmuz operasyonuna ilişkin ne söylemek istersiniz?
İzmir operasyonu da 19 Mart'tan başlayan operasyonların tamamı da siyasi gerekçelerle yapılmış operasyonlardır. İzmir’de de durumun böyle olduğunu düşünüyorum. Bu durum Türkiye'de demokrasinin kesintiye uğratılmasıdır. Kendi ayağıyla savcıya gidip, adliye gidip ifade verebilecek insanların, sabaha karşı evlerinden, çocuklarının yanından, eşinin yanından böyle büyük bir gürültü çıkararak alınmasının bir algı operasyonu olduğunu düşünüyorum. Hangimize bugün söyleseler, e devletten bir tebligat aldığımızda koşa koşa gidip ifademizi verebiliriz.
Bu sürecin operasyonlardan sonra en çok konuşulan kısmı da İzmir'deki bir kentsel dönüşüm süreci oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, süreci devraldıklarını, evlerin yapılacağını söylemişti. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu evleri nasıl teslim etmeyi planlıyor? Herhangi bir mutabakat var mı meclis grubu arasında?
En baştan şunu söyleyeyim yaşadıklarımızın kooperatifçilik kavramını tümden yanlışmış gibi göstermesi, anlatması doğru değil. Kooperatifçilik çok doğru bir yöntem. Kooperatifçilik sosyal demokratların işidir. İzmir'de yaşadıklarımızda sorunlu olan kısımlar olabilir, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kentsel dönüşüm alanı ilan ettikleri yerde dönüşüm için arsa olarak kullandığımız yerde konutlarını aldığımız yurttaşlarımız, hemşerilerimiz var. Mağdur olan tüm vatandaşlarımıza belediye kira yardımı yapıyor. İnşaatların devam etmesi için gerekli ücretler çok arttı. İnşaatların zamanında yapılamaması, bitirilememesinin en önemli nedeni de budur. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin teminat olarak arsasını aldığı yurttaşlara, hemşehrilerine binalarını verme zorunluluğu vardır, onlar verilecektir. İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerine düşen sorumluluğu yapacaktır.
İzmir iki büyük sorunla karşı karşıya, Çeşme’de başlayan ve il geneline yayılan bir sus sorunu var. Bunun yanı sıra bir de çöp meselesi var. İki konuya ilişkin neler söylemek istersiniz?
Su sorunu küresel ısınmayla birlikte bütün dünyanın bütün ülkemizin sorunudur. Su sorunun çözümü yeni su kaynakları bulmak, yeni su kaynakları yaratmak. Yeni su kaynaklarını devlet su işleri yapacak, oradan da belediyeler devlet su işlerinin yarattığı, bulduğu su kaynaklarını yurttaşlara dağıtacak. İzmir'de su kaynağı sorunu var, yeterince yatırım yapılmamış. Önerilen projeler var bunlar konuşulur fakat şu an gerçekten İzmir’de kullanma suyu anlamında sorunumuz var. Dolayısıyla da şu an tüm hemşehrilerimizden tasarruf etmelerini istiyoruz. Geleceğimiz için her tasarruf çok önemli, belediye olarak biz de gerekli özeni gösteriyoruz. Tabii bir yandan da merkezi hükümetl belediyemizin projelerini birleştirip hızla yeni su kaynakları yaratılmasına çalışmak lazım.
Üzülerek söylüyorum ki çöp sorunu bugünün sorunu değil.Rahmetli Piriştina'dan Sayın Kocaoğlu'na kadar İzmir'de çeşitli yeni çöp depolama alanları, Harmandalının dışında yeni çöp depolama alanları arayışı hep vardı. Harmandalalı artık mahkeme kararıyla kesinleşmiş olup bir gram bile dökülemez bir noktada. Yeni bir çöp alanı yaratmaya çalışıyoruz. Çevre Şehircilik Bakanlığıyla bizim bürokratlarımız görüşüyorlar. Umarım çok kısa sürede bir sonuç alınabilir.
Kongreler geldi, meclis üyeleri kararının geleceği konuşuluyor. Genel merkezin bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Acaba bu kararı almaya niye ihtiyaç duymuşlardır? Bence üzerinde düşünülmesi gereken şey budur. Yani belediye çalışanlarının delege olmamasını neden ya da delege olmasını neden istenmemiş, önlenmiştir? Şöyle düşünüyorum, üye yapımız manipülasyona açık mıdır acaba? Onun için bu karar alınmıştır. Bir görev bir adama denilebilir, buna bir itirazım yok. Ben şahsen siyaset yapan herkesin seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanabildiği parça demokrasiyi yeğleyenlerdenim. Keşke böyle bir karar alınmasaydı ama alınmıştır, Tüzüktür uyulacaktır. Yani sonuçta siyaset gönüllülük temelinde bir iş, İnsanlar zaman ayırıyorlar geliyorlar sorunlarla ilgileniyorlar, partiliye çalışıyorlar, bunu yapan arkadaşlarımız, belediye çalışanı da olabilir. Ayrıca işte izin almıştır veya işte mesai saatinin dışında, partiye emek vermiştir, çalışmıştır. Ama sen delege olma demek haklı değil. Bunu söylemek isterim.
Şimdi bugünden siyasete atıldığınız o ilk ana Gençlik Kolları Başkanlığı dönemine dönseniz ne derdiniz? Neyi yapma ya da neyi yap derdiniz?
Çocuklarımdan ve eşimden özür dilemem gerekiyor. Çünkü gerçekten siyaset yaparken ihmal ediyorsunuz. Ben kızımın nasıl büyüdüğünü hatırlamıyorum, aile tarafını ihmal ediyorsunuz, ister istemez ediyorsunuz. ekonomik olarak da kendimden örnekleyeyim. Zor oluyor siyasette kendi kaynağını kendi kullanan insanların, ki sosyal demokrat partilerde böyle oluyor bu iş. Neyi yapardım, neyi yapmazdım, galiba gene yapardım yaptıklarımı. Pişmanlığım var tabii ki. Yani dönem dönem ya keşke dediğim de oluyor ama yapılan işin bir toplumsal fayda olduğunu düşündüğüm için onu bir doyum gerekçesi sayıyorum. Siyasetin içinde olmaktan mutluyum.
Yorumlar
Kalan Karakter: