128 sanığın örgüt üyesi, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da 'örgüt lideri' sıfatıyla ve 397 yıl hapis istemiyle yargılandığı tarihi davada perde kapandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik 2 Mayıs ve 22 Kasım 2011 tarihlerinde iki dalga halinde yapılan polis operasyonuyla başlatılan 'ihalelerde yolsuzluk, organize suç örgütü kurma' soruşturmasının 129 tutuksuz sanığı için 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Savcu Zafer Sercan Yetişer'in mütalaasıyla başlayan duruşmada savunma avukatları ve sanıkların talepleri de dinlendi. Savcı Yetişer 29 sayfalık mütalaasında "Ortada örgüt yok, örgüt olması için gereken maddeleri yok" ifadesine yer verirken, soruşturma sürecinde görev alanları için 'Zehirli ağacın meyvesi de zehirli olur' vurgusu yaptı ve toplanan delillerin hukuksuz olduğunun altını çizerek beraat talebinde bulundu.
Tarihi davada son sözü Mahkeme Heyeti söyledi. Heyet toplanan delillerin hukuka aykırı olmasını gerekçe gösterek tüm sanıklar için beraat kararı verdi. Ayrıca soruşturma sürecinde görev alan kamu görevlilerin tamamı için suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı. Mahkeme Heyeti süreçte gözaltına alınan ve tutuklu kalan kişiler için de tazminat başvuru hakkının yolunun açık olduğunu bildirdi.
Karar büyük sevinçle karşılanırken, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan mahkeme çıkışında önemli açıklamalar geldi.
Başkan Kocaoğlu şunları söyledi: "2011 yılının ilk günlerinde başlayan soruşturma, 2 Mayıs 2011’de belediyemize yapılan operasyon, arkasından 22 Kasım’da Paris’te Expo için çalışmalar yapılırken yapılan ikinci operasyon ve 2012’de hazırlanan iddianamenin ardından 3 Nisan’da davanın başlamasıyla beraber tam 5 yıl mahkeme sürdü. Savunmamızı yaptık.
Biz hep adalete inandık. Sadece ve sadece adalet istedik. Bugün adaletin vicdanı olduğunu tekrara tesis etmiş bulunmaktayız. Firesiz 130 arkadaşımız ile beraat ettik. Ne yapıldığı, neler yapıldığı savcı tarafından tek tek ele anmış ve yasaya uygun olmayan, ahlak dışı hiçbir işimizin olmadığı tekrar teşhir edilmiştir. ‘Bu iddianame bizim şeref vesikamızdır’ demiştim. Bu iddianame şeref vesikamız olduğu gibi Büyükşehir’in onurunun, gurunun ve nasıl çalıştığının göstergesidir.
Tüm İzmir'e teşekkür
Bütün arkadaşlarımıza, bütün belediye çalışanlarına, arkadaşlarımız tutuklu iken daha fazla çalışıp özveride bulunarak, daha fazla evrağa imza atan ve elini taşın altına koyan arkadaşlarımıza, tüm İzmirli hemşerilerime, başından beri bize inanan, güvenen, bizim hile hurda yapmadığımıza inanan tüm İzmirlilere sonsuz teşekkür ediyorum
Konuşmamda her mahkeme çıkışı 'bizim ilacımız çalışmaktır, biz bu sıkıntılı süreçleri ancak ve ancak çalışarak halkımıza layık olacağımızı' söyledik. Bize düşen en büyük görev, İzmir hemşerilerimizin hizmetinde daha büyük projeler için çalışmaktır.
Benim anladığım ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tüm çalışanlarının anladığı bir düstur var: Çalmamak, çaldırmamak ve çalışmak. Çalmamaya, çaldırmamaya ve çalışmaya devam edeceğiz. Allah bir daha tüm namuslu insanları böyle sıkıntılı zamanlar yaşatmasın."
Büyükşehir Davasında Karar: Beraat
Büyükşehir Davasında Karar: Beraat

27 Şubat 2017 - 15:41
YORUMLAR