Bir gün sonra!

belirtmek istiyorum:

Benim uçağımla birlikte yurtdışından gelen birkaç uçak da, Atatürk Hava Limanı’na değil de Sabiha Gökçen’e transfer edilmiş.

Bir İspanyol ve Fransız turist sanki çok biliyormuşum gibi, bana ‘Neden?’ diye sordular.

Ben de ‘yoğunluktan!’ dedim…

Umarım doğrudur ve inanmışlardır…



*- Son dakikada



Dün akşam saatlerinde İzmir Milletvekili Atila Sertel’den gelen bir mesaj yüreğime su serpti:

Girişim sonrasında ve son dakikada, Menemen'de yapılacak Devrim Şehidi Kubilay'ı Anma Törenleri'ni takip edecek basın mensuplarına yönelik alınan akreditasyon kararı kaldırılmıştı.

Hepimizin yasağa ve yasaklara karşı alerjisi mutlaka vardır.

Özellikle biz İzmirlilerin…



*- Sınırlı kalmamalı



Dün sabahtan itibaren Menemen’den gelen haberlere yoğunlaştım.

Bazı CHP’li belediyeler, belli saatlerde, kentin belirli noktalarından araç kaldırdılar.

Son zamanlarda, önemli günlerde bu sistem uygulanmaya başlandı.

Herkesin geliri ya da boş zamanı olmuyor!

Bence çok güzel ve olumlu bir girişim.

Zorlamak yok…

Bir de yolluk ve kumanya dağıtılsa çok daha iyi olur.

Hatta katılım da artar, birlik ve beraberlik duyguları pekiştirilir.



*- Büyük Başkan da oradaydı



Etkinlikler, açılışlar ve Başkan Aziz Kocaoğlu’nun programı bir gün önceden açıklanıyor.

Merak ettim araştırdım.

Şöyle bir mesaj geçilmiş:

‘İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Devrim Şehidi Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı anma etkinlikleri kapsamında düzenlenen yürüyüşe katılacak.

Menemen Tren Garı önünden başlayacak yürüyüş, 10.30’da devlet töreni ile devam edecek.

Törenin ardından Başkan Kocaoğlu, 11.15’te Menemen Belediyesi tarafından yapılacak Kubilay Kültür Merkezi’nin temel atma törenine katılacak.’

Tören ve ‘Demokrasi ve Laiklik Yürüyüşü’nden gelen resimleri inceledim.

Vali Mustafa Toprak da oradaydı…

Demek ki sağlığı yerinde…

Bir pankartta ise şunlar yazılıydı:

‘Bir hazlı geriliği boğarız;

Karanlığın Üstüne: Kubilay olur doğarız!’

Asteğmen Kubilay ile Bekçi Hasan ve Şevki Bey, şehit edilişlerinin 85. yılında Menemen’de törenlerle anılırken, bir karede ise Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin’in kürsüde olan görüntüsünü gördüm.

Dikkatlice bakınca; arkasındaki pankarttaki yazıdan olayı çıkardım:

‘Kubilay Kültür Merkezi temel Atma töreni’ yazıyordu…

Demek ki, resmi programda konuşmasına izin verilmeyen, halkın yıllardır başkanlıktan almadığı ve seçtiği Tahir Şahin her şeye rağmen halka hitap etmişti.

Aziz Kocaoğlu da, bu yıl ilk kez anma törenlerinde Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin’in konuşturulmaması kararını eleştirerek, ‘Kimin izin vermediği önemli değil. Önemli olan arkadaki zihniyet. Arkadaki zihniyet konuşturmuyor. Türkiye'yi belirli yönlere götürmek isteyen zihniyet engelliyor’ dedi.



*- Altıok’un gönderdiği mektuptan…



Bu arada CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok basın açıklamasını göndermiş.

Zeynep Altıok özetle şunları yazmış:

‘Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk gerici, karşı devrim katliamı olan Asteğmen Kubilay’ın Menemen’de başının kesilerek katledilmesinin üzerinden 85 yıl geçti.

85 yıl önce askerliğini yapan genç bir öğretmenin başını keserek ‘hilafeti’ ilan edenler, bugün de Irak’ta, Suriye’de, Libya’da benzer şekilde kendilerinden olmayan herkesin başını keserek, vahşice cinayetler işleyerek, hatta ve hatta bunların ‘ılımlı’ olanları Sünni-İslamcı bir coğrafya yaratma hayallerinin peşinde katliamlar yapmaya devam ediyorlar.

Cumhuriyet tarihi de böyle gerici, radikal islamcı, aidiyeti hedef alan katliamlar ile doludur.

Menemen’de Kubilay’ın başının kesilerek katledilmesiyle, Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta, Gazi’de, Suruç’ta, Ankara’daki katliamlar arasında hiçbir farkı yoktur. Yıllar geçiyor hesabı sorulmadıkça çoğu devlet destekli yeni katliamlar ekleniyor.

Bizler bu katliamlarda devletin rolüne, cezasızlık politikalarına, katillerin korunmasına, faillerin bulunamamasına, unutturmamak için anmaların yasaklanmasına karşı direnirken dün Maraş katliamı ve Sivas katliamı anmalarına devlet gücüyle engel koyup ailelere saldıran zihniyet bugün de Cumhuriyet’in en önemli simgelerinden birisi Asteğmen Kubilay’ın, üstelik devlet tarafından düzenlenen anmasında halkın oylarıyla seçilmiş Menemen Belediye Başkanı’nın konuşmasına yasak koyuyor!’.



*- Cevabı bekliyorum…



‘Sadece gericilikle değil, yasaklarla da mücadele edeceğiz. Bu topraklarda aydınlanmacı, ilerici, cumhuriyetçi, emek yanlısı bir hattı ve birliği inşa edene kadar kavgamız sürecek.’ diyen CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, bu arada AKP’ye ve Hükümete de çatarak zehir zemberek diyeceğimiz şekilde çatmış.

Nasıl Menemen’deki törenleri merak ediyorsam, bakalım Zeynep Altıok’a nasıl yanıt verilecek, bunu da merak ediyorum…



*- Fazla sevinmeyelim!



Havalar ne kadar güzel gidiyor değil mi?

Herkes mutlu ve mesut görülüyor.

Özellikle fakir fukara için keyifli günler.

Zamlar ve ekonomik durum dışında sorun yok.

İç ve dış borçlar artmış, Rusya ve komşularımızla ‘papaz’ olmuşuz kimsenin umurunda değil.

Hatta PKK’nın her gün şehit ettiklerine bile alışmış görülüyoruz.

Eğlence yerlerinde ise vur patlasın çal oynasın, tüm hızıyla devam ediyor.

Ancak madalyonun diğer yüzü de var…



*- Başkarcı'da yağmur duası



Denizli Merkezefendi ilçesinin şirin mahallelerinden Başkarcı’da uzun zamandır yağmur yağmadığı için vatandaşlar yağmur duası yaptı.

Başkarcı Mahallesi'nde toplanan vatandaşlar öğle namazının ardından, Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu’nun da katılımıyla Başkarcı Şehitler Camisinin avlusunda yağmur duası yaptı. Uzun süredir yağmur yağmadığını ifade eden Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, ‘Aralık ayının sonuna geldik. Henüz yağış olmadı. Bu nedenle yağmur duası gerçekleştirdik. Bu organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen başta meclis üyemiz Şevki Demir’e, muhtarımıza ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Hocamızın eşliğinde güzel bir dua yaptık. Yağmur bizim kültürümüzde berekettir. Biz Rabbimizden bereket istiyoruz. İnşallah Rabbim duamızı kabul eder bereketini bizden inşallah esirgemez’ ifadelerini kullandı.

Yapılan duaların ardından vatandaşlara yemek ikram edildi.

Yemek organizasyonunun vatandaşlar tarafından gerçekleştirildiği kaydedildi.

Allah kabul etsin…



*- Papaz’ın söylediği!



Bu arada aklıma bir fıkra geldi:

Papaz yağmur duasına çıkmış…

Duasını bitirdikten sonra köylüye, ‘Artık inancınız kalmadı!’ diyerek sitem edici sözler de söylemiş.

Köylüler, ‘Neden?’ diye sorunca, ‘Hiçbiriniz de şemsiye görmedim!’ demiş.

Bu arada yağmur duasına yalnız bizim insanımızın çıkmadığını da belirtmek istiyorum.



*- İnançtan yararlananlar da var!



Ancak bizim insanımızdan bir şekilde yararlanan çok kişi var.

Örneğin son zamanlarda Rusya ile aramız bozuldu ya, bazıları bundan yararlanma yoluna gitti.

Neymiş efendim, tatilimizi ya da Yılbaşını Ukrayna’da geçirmeliymişiz.

Hatta İzmir’den bir ara bazı gazetecileri de Ukrayna’ya götürdüler, ‘Bakın Cennet gibi yer!’ dediler.

*- Bu dolandırıcılıktır…



Bunlar normal de, hayretle karşıladığım olay şu:

‘Artık Adaklık Kurbanlar 299 liraya Ukrayna'da kesilecek!’ haberi…

Adamlar, bakın ne diyor?

Hatta soruyor ve cevap veriyor:

‘Hızlı Adak - Kurban Nasıl Keserim?

Adak ve Kurban kesmek çok kolay.

Tek yapmanız gereken aşağıda yer alan Banka Hesaplarımızdan birine ödemenizi yapmanızdır.

Ödemenizin hesabımıza ulaştığı aynı gün içinde Adak ve Kurbanlarınız ELİNİZ DEĞMEDEN İslami Kurallara göre kesilerek talimarlarınıza uygun şekilde dağıtımı yapılmaktadır.

Adak ve Kurbanlar Yurtdışında Kesilmektedir.

Adak, Akika ve Kurbanlık Kesim Hizmeti Fiyatları:

Adaklık Koç ve Hizmeti : 299 TL + KDV,

Akika Kurbanı ve Hizmeti: 299 TL + KDV,

Kurbanlık Koç ve Hizmeti: 299 TL + KDV,

Kurbanlık Büyükbaş ve Hizmeti: 1499 TL + KDV,

Kurbanlık Keçi ve Hizmeti: 299 TL + KDV

Kesme ve Dağıtım Hizmeti Ücreti: 00 TL'dir. - ÜCRETSİZDİR...

Toplu Adak ve Kurban alımlarında ÖZEL İNDİRİM UYGULANMAKTADIR...

5 ve daha fazla Adak ve Kurban alımlarında indirim uygulanmaktadır.

Bu konudaki taleplerinizi (…) adresine bildiriniz...’

Uyanıklar, kurnazlar, ya da nasıl adlandırırsanız adlandırın bu inanç sömürücüleri, fiyatlara KDV’yi de eklemişler, inandırıcı olsun diye…

Peki kim bunlar?

Yine kendileri soruyor, kendileri yanıtlıyor:



*- Santekar ve dolandırıcılığın böylesi…



‘Neden bu işi yapıyoruz?

Ailemizle birlikte Ukrayna'da yaşıyoruz. Ukrayna'da et ucuz.

Türkiye'de et ve kurbanlıklar pahalı. İnsanlar adak ve kurban kesmek istediklerinde çoğu zaman kesemiyorlar.

Adak adıyor ama adağı kesmekte zorlanıyor. Çünkü pahalı.

Çocuk doğuyor, Akika kurbanı kesmek istiyor ama kesemiyor. Çünkü pahalı.

Amacımız, bu düşüncede olanlara bir kapı aralamak, adağını yerine getirmek isteyenlere yardımcı olmak, üç -beş kuruş pazar parası nevinden de küçük bir kar hedefledik...’

Bu arada bir hatırlatma yapayım:

Allah için yapılan hiçbir duadan da, yardımdan da para teklif edilmez.

Almak da vermek de büyük günahtır.

Gerçek din kitaplarında bu konuda geniş bilgiler vardır.

Merak ettiğim konu:

Bizim Diyanet İşleri Başkanlığımız ile Dışişleri Bakanlığımız buna nasıl izin veriyor?

Nasıl önleyemiyor?

Kim bilir, kaç kişiyi dolandırdılar, paralarımız yurt dışına kaçırılıyor?



GICIK



*- Bilgi hayat, bilgisizlik ölümdür.

*- Bidâyet sıkıntıdır, nihayet ise sükûn.