Bayır: İnsanlık Suçu İşlenmesinden Başka Nasıl Açıklanabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, TBMM’de

devam eden bütçe görüşmelerinde CHP Grubu adına Enerji Piyasası Düzenleme

Kurulu (EPDK) bütçesi üzerine söz aldı.

AKP hükümeti döneminde özelleştirmenin tavan yaparak, yandaş firmalara

gerçek değerlerinin altında satılması sonucu kamu zararının oluştuğunu

vurgulayan Bayır, İzmir üzerinden “Karaburun Yarımadasında Çevre ve

Şehircilik Bakanlığının verdiği ÇED kararları, Enerji Bakanlığı ve EPDK’nın

yargı kararlarını hiçe sayması, iptal edilmesine rağmen aynı firmalara yeni

üretim lisansları vermesinin sonucu olarak dünya mirasları ve ülke

değerlerinin bu bölgede yok edilmesi insanlık suçu işlenmesinden başka nasıl

açıklanabilir ki?” diye sordu.

BİZLER ‘İSTEMEZÜK’ÇÜ DEĞİLİZ

Toplumda; Res’lere karşı, ‘’CHP bunu da istemiyor’’ gibi bir algının

yaratılmaya çalışıldığını belirten Bayır, son zamanlarda yaşanan RES krizine

İzmir üzerinden eleştiri getirerek, “Bugün enerji için dünyada güç savaşlarının

yaşandığı bir gerçek. Bizler RES’e karşı değiliz. RES’lerin plansız bir şekilde

yapılmasına, yaşam alanlarımıza çok yakın olmasına, ÇED raporu olmadan,

hesaplanmadan, planlamadan yapılmasına ve doğanın ekolojik dengesinin

bozmasına karşıyız. Bizler ‘istemezük’çü değiliz. Bizler, ağaçların

katledilmesine karşıyız. Avrupa’da, RES’in bir yerleşim yerinde, tek bir ev bile

olsa bin 800 metre uzaklıkta olma zorunluğu var. Bakıyoruz, Çeşme, Karaburun,

Mordoğan, Ovacık, Urla, Aliağa, Güzelbahçe ve Foça’da neredeyse köylerin

içine, evlerin dibine RES inşa ediliyor. Biz bunlara karşıyız. Talebimiz;

İzmir’deki RES’lerin, daha doğru planlanarak, yaşam alanlarından uzak

bölgelerde ağaçları katletmeden, insanın yaşam hakkına saygılı davranılarak

yapılmasıdır. Bu, daha iyi bir çevre ve yaşanabilir bir Türkiye bırakma

noktasında hayati önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.

BU CUMHURİYET TARİHİNDE BİR REKORDUR

Örtülü ödenek uygulamalarını eleştiren Bayır, son üç Cumhurbaşkanı’na ayrılan

ödenekleri aktararak, “Erdoğan 1 yılda 546 milyon TL bütçe kullanmış olup,

ortalama yıllık harcama düzeyi Sezer’in 22; Gül’ün 5 katıdır” dedi. Cumhuriyet

tarihinde rekor olduğunu vurgulayan Bayır sözlerine şu şekilde devam etti:

“Daha önce, sadece başbakanın kullandığı örtülü ödenek, yani sorgulanamaz-

denetlenemez olan ödenek, bir gece ansızın AKP’nin son dakikada verdiği bir

önergeyle Mart 2015’te Cumhurbaşkanının kullanımına da sunuldu. Örtülü

ödeneği çıkartıp salt bütçe açısından değerlendirdiğimizde; Bu paralar

halkımızın ödediği vergilerdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Bütçe ve örtülü

ödenek toplamı olarak 1 yılda 2 milyar 950 milyon TL harcama yapmıştır. Bu

Cumhuriyet tarihinde bir rekordur.”

ÜLKENİN İTİBARI ‘SARAY’LA ÖLÇÜLMEZ

Sunulan bütçenin kabul edilemez olduğunu belirten Bayır, bütçenin hakkaniyeti

ve bütçe yönetiminin tarafsızlığına olan inançlarının olmaması nedeniyle ret oyu

verdiklerini ifade ederek, “Açlık düzeyinin bin 407 TL olduğu bir ülkede, 22

milyon insan asgari ücretle yaşama tutunmaya çalışırken, işçinin, emekçinin,

esnafın, çiftçinin ve emeklinin vergilerinden oluşan bütçenin kaçak sarayın

şatafatını ülkeye ‘itibar’ olarak pazarlamaya çalışan bir bütçe anlayışını kabul

etmemizi ve buna destek vermemiz beklenemez. Bir ülkenin itibarı oturduğunuz

sarayın büyüklüğü ya da muhteşemliği ile değil, yoksulu ve aç insanının az

olmasıyla, eğitim seviyesi, düşünce ve ifade özgürlüğünde uygar ülkeler

düzeyine gelmekle ölçülür” şeklinde sözlerini tamamladı.