5 Bin Köye 5 Bin Orman

İzmir Valisi Mustafa Toprak, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yürütülen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımı ile gerçekleştirilen "5 Bin Köye 5 Bin Orman Eylem Planı, Türkiye Çınar Yılı  2016 Projesi ile Dünya Ormancılık, Su ve Meteoroloji Günlerini Kutlama Merasimi‘ ne canlı bağlantı ile katıldı.
 Canlı yayın öncesinde Buca Kırıklar Köyü yakınlarında İzmir Orman Bölge Müdürlüğünce seçilen ve hazırlanan proje alanına İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Milletvekilleri, Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, Buca Kaymakamı Fecri Fikret Çelik,  İzmir Orman Bölge Müdürü Şahin Aybal, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı İzmir Koordinatörü Dr. Fırat Yaldız, İzmir İl Protokolü ve sivil toplum örgütü temsilcileri ve çeşitli okullardan yüzlerce öğrenci fidan dikim etkinliğine katıldı.
 İstanbul Haliç Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programa canlı bağlantı ile katılan  İzmir Valisi Mustafa Toprak:" Sayın Cumhurbaşkanım İzmir’den zatıâlinize selamlarımızı sunuyoruz. Ülkemizin yeşil dokusunun arttırılması ve orman köylülerimizin desteklenmesi gayesiyle Orman ve Su İşleri Bakanlığımızca uygulamaya konulan 5000 köye 5000 gelir getirici orman projesi ve 2016 yılı çınar yılı kapsamında İzmir’de ve bölgemiz dâhilinde de köylerimize yerleşim birimlerimize ağaçlarımızı hep birlikte dikmiş olacağız. İlimizde 159 köyde, bölgemizde 290 yerleşim biriminde bu süreç içerisinde 236 bin fidanı ve 143 binde fidan aşılamasını toprakla buluşturmuş olacağız.  Vermiş olduğunuz destekler için İzmir’imizden bir kez daha sizlere şükranlarımızı sunuyoruz Sayın Cumhurbaşkanım.” dedi.
 Buca Kırıklarda düzenlenen Dünya Ormancılık Günü ve Fidan Dikim Programında Vali Toprak; “Ormancılık günümüzde burada, güzel ilçemiz Buca’da, bu güzel mahalle alanında bulunmaktan ve böylesi güzel bir programa sizlerle birlikte katılmaktan büyük bir onur duyduğumu ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. Biraz önce yolda gelirken baktım, çevrede ağaçlar, güzel güzel çiçekler açmış, adeta tabiat uyanıyor, çevremiz güzelleşiyor. Ne kadar güzel, demek ki bahar da geliyor, yeniden vücut buluyor. Hayat önemli ama önemli olan yaşatabilmek, ayakta tutabilmek, yeşillikleri de ormanı da, çevreyi de istendiği gibi temiz ve sağlıklı bir şekilde yaşatabilmek. Ormancılık Gününün ve Ağaç Bayramının temelinde yatan özellik de budur diye düşünüyorum.
 Evet, soluduğumuz havanın, kullandığımız, üzerinde olduğumuz toprağın ve yaşamamız için zorunlu olan suyun mutlaka kalitesinin ve sağlığının korunması elzem. Tüm bunları da sağlayacak olan şüphesiz ki 78 milyonumuzun, hepimizin özel dikkati ve bakışıdır. Bununla birlikte çevredeki güzelliklerin devam ettirilebilmesidir. Burada bu güzellikleri devam ettirebiliyorsak eğer mutlaka ilk önce havanın kalitesini korumamız gerekiyor. Bunun en başında gelen ve sürdürülebilir kılan ölçütlerinin başında da ağaç ve yeşillik gelmektedir. Eğer ki biz ormanlarımızı koruyabilirsek, ormanlarımızın bulunduğu alanları daha da genişletebilir, kalitesini artırabilirsek o zaman erozyon ve benzeri olumsuzluklardan korunmuş olacağız.
 Kaliteli yaşamamız için insanlarımızı daha sağlıklı kılmamız için gerekli olan havanın da oluşumunu böylece ağaçla, yeşille ve ormanla daha da geliştirmiş olacağız diye düşünüyorum. Biraz önce Orman Bölge Müdürümüz dedi ki; ‘Biz hasım değil, hısım oluyoruz. Bu önemli bir yaklaşım. Bir taraftan biz orman mevcudiyetimizi korurken, bu alanları genişletirken, yine bu ortam içerisinde vatandaşlarımızın, köylülerimizin, mahallelilerimizin de ayakta kalabilmesi, geçinebilmesi ve onların iyi bir üretim sağlayabilmesi açısından altyapısını geliştirebilmemiz için de ormanın onların gelirine engel olan bir davranış değil, bilakis bu alanda uğraşan vatandaşlarımızın işini kolaylaştıran ve onları takviye eden bir çalışma olduğunu da ortaya koymamız lazım.
 Bugünkü bu törenler hakikaten ormanla, orman memurlarıyla olan bir hasımlık, düşmanlık değil, bilakis hısımlık içeriyor. Birlikte ormanlarımızı geleceğe iletme ve var etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Biz bu manada komşuluk ilişkileri gibi, akraba ilişkileri gibi ağaçlarla da, yeşillerle de, tabiatla da bu güzel duyguyu, bu güzel iletişimi kurabilmemiz gerekiyor. Ne mutlu ki hepimiz, bizler, sizler, gençlerimiz bunun farkındayız ve bu manada ormanlarımızın gelişimi için, verimliliği için ve çevremizin, havanın, suyun, toprağın korunması için dikkatimizi gösteriyoruz. Şüphesiz ki bir küresel ortam içerisindeyiz, ülkeler gelişiyor, ülkemiz de gelişiyor. Daha fazla üretmek, insanlarımızı daha fazla refah düzeyine ulaştırmak, mutlu, mesut etmek ve sağlıklı bir yaşam ile birlikte üretmenin de önemli olduğunu düşünüyoruz.
 Tüm bunlar, bu güzellikler bu soluduğumuz havanın bulunduğu atmosfer içerisindeki güzellikleri korumamız ve geliştirmemizle birlikte daha da ileri gidecektir diye düşünüyoruz. Ben bugün bu Ormancılık Günümüzün ve ağaç dikim çalışması töreninin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Biraz önce dedik ki; yaşatmak önemlidir. Yani bir ulvi inancın da temsilcileriyiz değil mi? Diyor ki; ‘Kıyamet kopacak dahi olsa elinizde bir ağaç varsa onu dikiniz.’ Orada bize bir işaret veriyor, önemini kavratıyor. İnsanları da, ağaçları da yaşatmak ve dikmek noktasındayız. Bunların önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz bu manada geçmişte çok sıkıntılı, dar boğazlardan geçtik.
 Değerli gençler, değerli konuklarımız, 18’inde Çanakkale Deniz Savaşlarının yıl dönümünü yaşadık ve yine 18 Mart’ta Şehitler Gününü idrak ettik. Ülke olarak geçmişte İstiklal Savaşında, Kurtuluş Savaşında, Milli Mücadelede çok zorluklarla karşılaştık. Elimizde hiçbir imkân yoktu. İnsanlarımız yoksul ve yoksundu. Ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, tüm halkımızın katılımıyla, tüm yokluklara, olumsuzluklara rağmen insanlarımız birliğini, beraberliğini ortaya çıkararak kenetlendiler ve topraklara akıttığımız Şehitlerimizin kanları karşılığında bugün burada müreffeh ve huzur içerisinde yaşamanın emanetini aldık ve bu aldığımız emaneti de geleceğe iyi bir şekilde devretmek noktasındayız. Aynen bu toprakların bedelini ödedik ve Şehitlerimizin, Atatürk’ün önderliğinde bize emanet edilen bu ülkemizi, Cumhuriyetimizi geleceğe taşımak ne kadar bir emanete iyi davranış olarak gözüküyorsa ve bunun için ant içmişsek çevremize, yeşile, ortama da gelecekte bizden sonra yaşayacak çocuklarımıza iyi bir ortam, iyi bir hava, iyi bir toprak, iyi bir çevre bırakma zorunluluğunu da üzerimize almış oluyoruz.
 Bu vesile ile bir kez daha ülkemizin varlığı, bağımsızlığı, bütünlüğü, istiklali ve istikbali uğruna hayatlarını kaybeden tüm Şehitlerimizi bir kez daha burada anmak istiyor, rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle bir kez daha anıyorum. Bu memleketimiz için vücudunu kaybeden, gazi olan tüm gazilerimize ve rahmetli olanlara Allahtan rahmet hayatta olanlara da sağlıklı, sıhhatli yaşamlar diliyorum. Bizim tüm amacımız; ülkemizdeki 78 Milyonu mutlu, müreffeh, huzurlu ve güven içerisinde ve sağlıklı yaşatabilmektir. Tüm bu programlar, tüm bu ifadeler bunların bir özetidir. Bugün de yine insanlarımıza ifade ettiğimiz gibi sağlıklı yaşatabilme ve sürdürebilme noktasındaki çalışmalar olduğunu da ifade etmek istiyorum.
 Bugün mutluyuz çünkü İzmir olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul’da Haliç Kongre Merkezinde yapacağı ve 81 İl’e yönelik olarak yapılacak toplantıya da canlı yayında buradan, İzmir’den katılmış olacak, İzmir’deki çalışmaları da bir nebze olsun gündeme tekrar getirmiş olacağız. Bunun için de ayrıca mutlu olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Biraz önce Orman Bölge Müdürümüz ifade ettiler; gelir getirici orman kurarak kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın gelir seviyelerini artırmak ve insanlarımızı yerlerinde kalkındırmak amacıyla başlatılan “5 Bin Kişiye 5 Bin Gelir Getirici Orman” Projesinin ilimize ve ülkemize hayırlı olsun dilekleriyle birlikte güzel bir program olduğunu da bir kez daha ifade etmek istiyorum.
 İzmir’imiz yüzölçümünün yaklaşık %40’ına tekâmül eden 472 bin 910 hektar bir ormana sahip ve önemli ölçüde kaliteli ormana sahip. Onun için İzmir’in bu manada toprağının verimli, havasının teneffüs edilebilir, solunabilir olmasını ve bununla birlikte yeşil alanlarının da bu manadaki katkısını göz ardı etmek mümkün değildir. Baktığımızda evet, İzmir üretiyor, kaliteli üretiyor, verimli üretiyor, mümkün olduğu kadar organik ve sağlıklı üretmeye çalışıyor. Tüm bu üretimi de ifade ettiğimiz gibi ormanın bize getirdiği o temiz hava içerisinde iyi bir şekilde üretiyor. Bu noktadan hareketle, 2003 ile 2015 yılları arasında biraz önce ifade ettiğim, geçmişten aldığımız o emaneti geleceğe aktarabilmek adına genişletme çalışmaları da devam ediyor. Baktığınızda son 15 yıllık süreç içerisinde de İzmir’de 83 Bin hektar alanda ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve rehabilitasyon çalışması da yapılarak tüm Türkiye’mizde rakam olarak 81 Milyon fidanın dikildiğini de görüyoruz.
 Yine bugün İstanbul’dan başlatılacak bu proje çerçevesinde 2015-2019 yılları arasında ilimizde 159 yerleşim olmak üzere 12050 dekar alana da 236 bin fidanı dikmiş olacağız. 143 Bin ağaç da aşılanarak rehabilite edilebilecektir. Ağaç önemlidir, yaydığı etki önemlidir ama tüm bu etkilerin de vatandaşlarımıza, kullanıcılara katkı sağlayacak bir şekilde genişletilmesi gerekiyor. Onun için buradaki bu projede hakikaten gelir getirici noktadaki ağaç türünün benimsenmesi de ayrı bir güzelliktir diye düşünüyorum. Şüphesiz ki burada bu güzel ilçemizde bulunduğumuz Kırıklar Mahallesinden, çevreden katılan köylü vatandaş kardeşlerimize de şükranlarımı sunuyorum.
Sizlerin sayesinde, sizlerin korumacılığında ve dikkati, özeni sayesinde de bu güzellikleri sürdürülebilir kılıyoruz. Burada, Kırıklar Mahallesinde de 60 dekar alanda 6700 adet defne ve 1200 tane de zeytin fidanını, gelir getirici ağacı da buraya dikmiş olacağız. Ülkemiz ve bölgemizin doğal kaynaklar, biyolojik çeşitlilik, toprak verimliliği, su kaynakları ve mineral kaynakları açısından oldukça zengin olan potansiyeli ve çevresel sürdürülebilirliği var. Biraz önce de ifade etmiştik, bunun en önemli yöntemlerinden biri erozyonla mücadele, ağaçlandırma ve dolayısıyla orman varlığımızı artırmaya yönelik çalışmalardır. Bu çalışmaların aynı zamanda gelir getirici noktada olması da ayrıca kıymetli bir çalışmadır.
 Bugün aynı zamanda 21 Mart Nevruz Bayramı. Hepinizin Orta Asya’dan başlayan, Orta Doğu’ya genişleyen ve baharın müjdeleyicisi olan Nevruz Bayramını da tebrik etmek istiyorum. Ülkemize, milletimize sağlık ve huzur getirmesini diliyorum. Birilerinin Nevruz Bayramını kendi olan ve oluşan kadim değerinden ve bakışından çıkararak terör örgütlerinin ya da terör bakışlarının aleti içerisine sokmasına da fırsat vermemiz mümkün değildir. Bu konuda dikkatli olduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum. Hiçbir şekilde, hiçbir yanlış odağın, terör bakışının bu gibi mutlak kabul gören günleri etkisi altına almasına ve Nevruz gibi ulvi ve Anayurdumuzun, Ata yurdumuzun o kadim geçmişindeki güzellikleri terörle barındırmasına, terörle adlandırmasına ve onların bu adlandırma noktasında sokaklarda, alanlarda terör hareketi yapmasına ve oluşturmasına da müsaade etmemiz mümkün değildir.
 Bunun da böyle bilinmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bugünü, bu yeni yılın ilk gününü ve baharın başlangıcı kabul edilen bu sevgi, dostluk ve kardeşlik değerlerinin içerildiği Nevruz gününün de hayırlara vesile olmasını, her türlü şiddetten, olumsuzluktan, hain odak fikirlerinden uzak bir şekilde paylaşılarak güzelliklere vesile olmasını da diliyorum. Nevruz Bayramının yüce milletimize ve tüm insanlığa huzur getirmesini de temenni ediyorum. Dünya Ormancılık Günü vesilesiyle dünyanın en önemli, yenilenebilir doğal kaynaklarından bir olan ormanların korunması, geliştirilmesi ve iyi bir şekilde işletilmesini sağlayan, katkı sağlayan kişi ve tüm kuruluşlara da huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.
 Başta Orman Bölge Müdürümüz ve tüm Orman Bölge Müdürlüğü işletmelerdeki, şefliklerdeki arkadaşlarımız, Orman Muhafaza Memurlarına kadar bu konuda katkıda bulunan ve ağaçlandırma işlemlerinde katkı sağlayan herkese de şükranlarımı sunmak istiyorum. Bu vesile ile hepinize en derin şükranlarımı sunuyor, saygılarımla selamlıyorum. Ağaçlandırma Günümüz ve Ormancılık Günümüz hayırlı ve uğurlu olsun. “ dedi.
Açılış seremonisi sonrasında Vali toprak, orman konulu şiir, resim ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere hediyeler verdi. Beraberindeki protokol üyeleri ile birlikte fidan dikim alanına geçti. 60 hektar alanda 6 bin 700 defne ve bin 200 zeytin ağaç fidanını protokol üyeleri, öğrenciler ve orman köylüleriyle birlikte belirlenen alana ilk fidanları dikip can suyu verdi.