AK PARTİ VE GENEL SEÇİMLER
Özer ATAÇ

Özer ATAÇ

AK PARTİ VE GENEL SEÇİMLER

13 Şubat 2015 - 21:58

Ak Parti 12 yıldır seçmenin desteğini alıyor; iktidarda projelerini gerçekleştirmeye çalışıyor. Hedeflediği yol önceden açılmış değil; çeşitli tehlikelerle dolu. Doğal olarak hatalar, yanlışlıklar, zig zaglar yaşanıyor, yaşanabilir;çünkü hedef, zihinden, kağıttan gerçeğe kolay indirgenmez; yaşam, yaşanarak kanıtlanır.

Küresel güçlerin belirlediği güzergah "açılmış" yoldur. Bu yol, ezinlen milletler için çıkmaz sokaklarlarla doludur. Ayrıca düzenekçiler, "yoldan çıkacaklar", çıkış yapanlar için çeşitli tuzaklar, yaptırımlar hazırlanmıştır. Böylece bu yollara koydurulan milletler, sırtlarındaki yüklerle, önceden belirlenmiş güzergahlardan kalkınmayarak, "kalkınma" levhalarını takip ettiriliyorlar.

Küresel güdücüler, oluşturdukları belirlenmiş, edilgen, hadım güzergahlarda milletleri kırarken; vampir "sağlıkçılardan" oluşmuş emperyalist para kurumları, hasta edilmiş milletlere, aralıksız iyileştirme reçeteleri yazarak, düşürülmüşlerden ek   kazanç edinebiliyorlar.

Bu yüzden, Türkiyede onki yıl iktidarda olan Ak Parti; "mesai saatleri dışında", emperyalist yoldan, başka yollar açma çabaları sebebiyle; küresel belirlemecilerin, standartlarına aykırı düşüp; hatalar ya da zigzaglara düşebiliyor, yapıyor görünüyor.

Türk(iye) milletinin onca yıllık toparlanma tarihinde bulunamayan kredileri; faiz ödemelerinden, israftan, gösterişten; milli boğazlaşmadan,iç savaştan; ezilen milletlere uygulanan   ambargo esaretinden, taştan su çıkarma pahasına, el açmadan bulabilen iktidar; bu yüzden, çok kutuplu iç-dış saldırı altındadır.

Bu yüzden, negatif başlama ve eylemler görülebilir; bu yüzden, istenmeyen sonuçlar doğabilir. Fakat bütün bunlara rağmen, milletin kazandığı mevziler; artık, ülkenin iç ve dışındaki muhaliflerimizce de benimsemiştir. Aynı zamanda bu benimseme, iktidar için reel politik takdirdir.

 

Gelelim muhalefete,

 

Yurdumuzdaki   muhalif hareket; iktidarın millete kazandırdığı, deneye- yanıla ulaştığı mevzilerden yola çıkması pozitif durumdur. Yani "işlerin" artık eskisi gibi gitmeyeceği kesinleşmiştir. İktidar için kesinleşmenin bedelleri, yaftaları ağır olmuştur. Yine de iktidar yoluna kararlıkla devam etmektedir. Önümüzdeki seçimlerde, "yeni güçlü Türkiye için   Başkanlık sistemi" hedefiyle milletin önüne çıkmıştır. Buna karşın, iç ve dış muhalefetin alt, detay eleştirilerini zamana bırakarak; emperyalist "usülü", milli esasa boğdurmamıştır

 

Muhalif söylemler,

Ana muhalefet partisi, yerel yönetimlerde parmak ısırtan, dikkat çeken hizmet sunamadığı ortadadır. Buna rağmen, "biz iktidar olunca, ülkeyi İzmir gibi yöneteceğiz" ifadesi, karikatür seçkilerine girecek niteliktedir.

Diğer taraftan, "bunlar, çalmadan iş yapmazlar." çıkarsaması da salt tenkit içeriklidir; yol gösterici özellik ve projeden uzaktır.

Başka muhalif slogan, "bize dört sene iktidar fırsatı verin, devlet nasıl yönetilir herkese gösterelim" oldu. Bu da ne yapacağını, neyi göstereceğini millete söyleyemeyen atıllığın versiyonudur.

Sol ve kürt merkezli kesimden gelen eleştiriler, "demokrasi, özgürlük, baskıların azaltılması..." minvalindedir. Bu söz ve talepler, imali bitirilmemiş sağlıksız ürünlere konulan barkotları andırıyor; kendi içinde ve diğer insanlara davranışlarında, adil olmayan topluluklar, yapılar, organizasyonlar; söz vaat ve tenkit alternatif çözümlerini, nasıl gerçekleştirecekleri; seçmen için “dipsiz kuyudan berrak su vaadinden” başka şey değildir.

 

Son belirgin muhalif söylem ise "milli hükümet, milli birlik projesidir." Bu söylem; anakronik, fasit döngüdür. Ak Parti iktidarını işgal orduları olarak görmekten, göstermekten kaynaklanmaktadır. İktidarın hatalarını, başarılarını kapatacak kadar şişirme ve abartmaya dayanmaktadır. Ülkenin kuruluş mantalitesine, dini anlam yükleyerek; alternatif arayışları "şirke bulaşmış", "vatana ihanet" suçlamasıyla karalayan, cezalandırılmasını talep eden söylem ve eylem içindedirler.

Sonuç, kısa ve özlü olsun:

Gerçek, her şeyi kuşattır; kuşatmada istisna yoktur; gerçeğin etkisi, içindeki insanların ortaya çıkmamış zihinsel projelerine dahi sirayet eder. Yanı sıra insanlık, gerçekten ümit kesmedikçe, "veznenin" önünden ayrılmayacaktır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum