Paranın Siyaset Günlüğü
Ayhan Saltan

Ayhan Saltan

Ayhan Saltan

Paranın Siyaset Günlüğü

06 Aralık 2020 - 18:52

Uzun zamandır yazdığım yazıların tamamını inceleyince paranın ve siyasetin nasıl içlidışlı olduğunu tekrar yazma ihtiyacı duydum.
Sanılanın aksine bu ilişki sadece bireysel geçinme noktasına çekilerek önemsiz hale getiriyor.
Sadece ekmek parası kavramı ile küçümsenen ekonomik değerler dünya ve ahiret algoritmasının baş argümanları.
 İnsan varoluştan beri çeşitli ekonomik evreler yaşadı.
Bu evreler teolojik alanı da düzenledi.
Avcı toplayıcı olarak küçük,  birbirine bağlılığı yüksek topluluklar sırasıyla tarım toplumuna oradan kölelik düzenine, oradan aristokrasi zulmüne ve nihayetinde adına kapitalizm denilen vahşete denk sürece sürüklendi.
Tarımla biriktirmeyi öğrenen insan, insanı da üretim aracı haline getirerek bilinmez sona yelken açtı.
Tüm dini yada sosyal düzenleme araçları insanın bu hırsı karşısında yenildi.
Süreç insanı sahtekarlık noktasında zirveye taşıdı ve sınırsız para keşfedildi.
Bu altın ve gümüş gibi üretimi belli sınırlara dayanan takas araçlarının içine katılan diğer maddeler ile temelsiz çoğaltılması sonucu hiç bir anlamı olmayan kağıt paraya evrildi.
Bu kalitesizlik sonucu dileyenler kağıda şekiller çizip onu da belli merkezler aracılığı ile insanlara adına faiz denilen bir yöntem ile sattı.
İlginç olan bu sahte para karşılığında insanlardan somut menkul değerler ipotek olarak alındı.
Sonrasında bu sonsuz süreç devam etti.
Buna kısmen gelen itirazlar kutsallaştırılan ve adına sermaye yada mülk denilen kavramlar ile savuşturuldu.
Garip olan maniplasyona açık tüm dinlerin akideleri arasına giren kutsal mülk bu yolla da korumaya alındı.
 Daha önce yazdığım gibi insanlar tarafından anlaşılması zorlaştırılan bazı meslekler icad edildi.
Bunlar tıp, ekonomi,hukuk, din başlıkları altında kendine yer buldu.
Anlaşılması zor bir lisan ile kafa karışıklığına neden olduğundan içinden çıkılmaz süreçler dünya savaşlarına varan kırımlara neden oldu.
Şimdi son yüzyılın ekonomik ve siyasi krizleri arkasına saklanan sonsuz para üretme isteği belki de son günlerine yaklaştı.
Netice de bu değersiz para kaynağı değişim aracı olarak yüksek değer kaybını tetiklediği için devasa imparatorlukların bile yıkılmasına neden oldu.
Roma gibi Osmanlı gibi imparatorluklar bunun somut örneği.
Yeraltı kaynaklarına dayanan zenginlik artık yoğun dünya nüfusu karşısında tükenme sürecine girdi.
1918, 1929, 1945, 1971 kriz ve değişimleri avcı toplayıcılığın tarım toplumuna dönüşmesiyle başlayan ve kapitalizmin zirvesine ulaşan sürecin artık sonuna gelindi.
Bu süreç başta dini dönüşümler olmak üzere somut materyalizmin gücünü pekiştirdi.
Şimdi altın biriktirmeye başlayan Çin, Rusya ve geleneksel biriktirici Türkiye olmak üzere kendini gösteren ülkeler bu değişim rüzgarına alternatif olduklarını düşünüyorlar.
Bir farkla, bunu erken fark etseler de materyalist değişim rüzgarına dayanamayarak dağılan iktidarlar olarak ön sırada güç kaybına uğrayacaklar.
Sonuçta tarihsel değişimler parasal değer kaybına uğrayan topluluklar mutlaka ya yurdunu yada iktidarını kaybederek yenilenebilmişlerdir.
Kubilay Hanın Çin devletinden Batı, Doğu Romanın ayrışma sürecine, yıkılan Osmanlının yerine kurulan cumhuriyete kadar örnekledirilebilir.
Bu arada ABD başta olmak üzere bu yanlış tercihler bütünü batının da sonunu getirecek.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum