LİDER KUŞATMASI VE AKTÜEL EKONOMİK SONUÇLAR
Ayhan Saltan

Ayhan Saltan

Ayhan Saltan

LİDER KUŞATMASI VE AKTÜEL EKONOMİK SONUÇLAR

13 Kasım 2021 - 14:30

Uzun zaman hüküm süren liderler bir süre sonra dar bir yakın çevrenin içine sıkıştırılır.
Bunun tarihte onlarca örneği var.
Krallıklar da bunu yenmek isteyen liderler kıyafet değiştirip halkın arasına girerler.
Fakat bu bile durumu kurtarmaz.
Kanuni Süleyman bunun bariz örneğidir.
Gelecek vadeden oğlunu bile kendisine katletirdiler.
Günümüzde görsel medya etkisi ile kıyafet değiştirip toplumsal denetim mümkün olmasa da ancak popüler kültüre ya da PR denen etkinliğe katkısı olur.
Aracını durdurarak taksi durağı ziyareti yapan yada simitçiden simit alıp dağıtan siyasetçi kiminle ne kadar etkileşim kurabilir?
Lider kuşatmasına Kanuni örneğini verdim.
Devamında II. Abdülhamit, neredeyse 2 milyon  m² toprak kaybetti lakin kaynağı şaibeli istihbarat teşkilatı ile saraydan çıkmadan ülke yönetme isteğinden vaz geçmedi.
Atatürk, her ne kadar topluma karışma arzusu olsa da olağanüstü durumlar hariç son 10 yılda varlık gösteremedi.
Fikri devrimlerin yada dış politikanın dışında ortada pek görünmedi.
Adnan Menderes hükümetleri lider kuşatmasının zirvelerindendir.
Ailesi ile bile görüşmekten uzak tutulmuştur.
Özallı yıllar tüm etkileşim araçlarına rağmen liderin toplumdan uzaklaştırılarak görsel maymuna çevrilmesinin muhteşem bir örneğidir.
Kopma o kadar üst düzeydeydi ki yeni parti kurup siyasete devam edebilme fikrini bile yaşattı.
Günümüzde Erdoğan da aynı sürecin değişik versiyonunu yaşıyor.
O kadar ki , Dr. Bahçeli’nin tuzağı olarak isimlendirdiğim başkanlık sistemine geçene kadar iyi kötü işler yürüyordu.
Başkanlık sistemi tek adam karar alma mekanizması Erdoğan’ı danışmanlar ordusunun kurduğu surların içine hapsetti.
Temel Karamollaoğlu’nun son ziyareti bunu bize açık etti.
Ekonomik veriler, danışmanlar ordusu tarafından alt gerekçeleri saklanarak makro değerler ile ikna edilip sanal gerçeklere inanması sağlanıyor.
Kuvvetle muhtemel aile de aynı durumda.
Oysa genel siyasetin ve meclisin varlığı yapılan yada yapılacak hatalardan lidere dönüş fırsatı verebilmekteydi.
Ben kendi tecrübelerim ile Bahçeli bir olayı yada sistemi savunuyorsa onun muhataplarının çok zarar göreceğini yazdığım yazılarım  hala ortada.
Son kertede halk ekonomik sıkıntılar ile boğuşsa da atanmış bakanlar ve onların referansları , yakın çevreye sokuşturulan danışmanların tavsiyeleri bu sonuçları tarihsel anlamda doğurmaktadır.
Ben lider iyi aşağısı kötü fikrinde değilim.
Bunları yanından uzaklaştırmayan lider oluşturulan sanal konforun keyfini çıkardıkça bu aymazlığa yol veriyor.
Erdoğan perspektifinden bakınca, siyaseten bir deha olan Erdoğan elde ettiği vaz geçilmez lider imajını kendi eli ile zayıflatıyor.
Neticede bir seçim halinde Erdoğan’ın seçimi kazanma ihtimali hayli yüksek.
Yanında bulunan danışmanların ona en büyük katkısı kendi varlıklarını korumak adına popülerliğini ve vazgeçilemezliğini zirvede tutmaları.
Makro ekonomi , mikro ekonomik değerlere tercih edildikçe lider kuşatması devam eder.
Parlemento ve muhalefet candır, ondan vaz geçilmemeli.
Beliren ışıklar ve yükün dayanılmazlığı buna ilave  % 50+1 in dayanılmaz zorluğu parlementoyu tekrar gündeme getirecek.
Derin sorunlar çözülür mü, ömrümüz olursa bekleyip göreceğiz.
 

YORUMLAR

  • 4 Yorum
  • Bilal Ak
    2 yıl önce
    Erdogan'ın seçimi kazanma oranı yüksek diyorsunuz.Buna gerçekten inanıyormusunuź ? Atatürk'ü bu lider dediğin parti başkanlarının arasında koymanı ayıplıyorum.ve vatandaşla birlikte olması konusundaki fıkrinizde çok yanlış ve geçersiz.
  • Ali nazım
    2 yıl önce
    Vasat gramer.
  • Ali nazım
    2 yıl önce
    Fikri olarak tutarlı olsa da gramer olarak vasat bir metin.
  • Ulubatlı Osman
    2 yıl önce
    Yazar haklı... Bahçalı parlamenterizmin tuzaklarından korumak adına ona başkanlığı lutfetmiş, Hele Amerika'ya giderken söylediği ve sunduğu "açık çek" herşeyden kıymetlidir... "Evet' dersen de yanındayız; 'Hayır' dersen de!.."