CHP İzmir'i kaybetti
Ayhan Saltan

Ayhan Saltan

Ayhan Saltan

CHP İzmir'i kaybetti

22 Ocak 2019 - 10:34

Durun hemen heyecanlanmayın, bu seçimde kaybetmedi aksine yüksek oranda oy da alacak. İşi biraz derinleştirelim. Aziz Kocaoğlu’nun 2014 yerel seçimleri öncesinde de aday olmayacağını açıklamasını temkinle karşılamıştım 2019 içinde aynı öngörüdeydim. Hatta köy köy gezen Kocaoğlu’nun sanki kendi kampanyasına çalışıyormuş izlenimi edindiğimi ve aday olursa şaşırmayacaklardan biriside ben olduğumu birkaç kez yazmıştım.
Konuyu biraz dağıtalım sonra toplayalım.
CHP 2002 yılından beri sadece mevcudiyetini korumak ama asla iktidar olmamak üzere belirlenen politikalara sadık kalarak solu hem milliyetçileştirdi hem de dindarlaştırdı. Rahmetli İsmet İnönü’nün meşhur hadisesinde Konyalı Fevzi Beyin telkinleri sonucu sadece halka Allaha ısmarladık deme kuralının dışına çıkan CHP üyelerinin her türlü itirazına rağmen bir vakitler Anavatan Partisi kadar dindar ve milliyetçi söylemleri kullanmakta sakınca görmemesi içine dahil olduğu kulübü net olarak belli ediyor.
Gelgelim yerel seçimin galibi olacağı çok belli olan Ak Partiye. Bence bu seçimden sonra Ak Parti ve onun yönetimi asla dikiş tutturamayacak. Her ne kadar liberal söylemler ile yola çıksa da şimdilerde tam bir kavram kargaşası yaşayan parti artık dinci ve aşırı milliyetçi söylemler ile aradığı yönü bulmakta çok sıkıntı çekiyor. Neticede MHP lideri Devlet Bahçeli’nin güvenilmez desteğiyle ayakta kalmaya çalışsa da parti ve yönetimi kendine sıkı sıkı bağlananların haricinde onları siyaset sahnesinden silmeye azmetmiş büyük bir muhalif çoğunluğu da karşısına almış olduğunu gözlemledim desem yanlış olmaz.
Bu sahanın umut partisi olan İYİ Parti kendine verilen topu taca attığı için veya MHP’den boşalan milliyetçi alanı doldurması gerektiği için şimdilik yedek kulübesini tercih etmiş durumda.
Bunları niye yazdım, İzmir yerel seçimlerinde CHP kadrolarının ve mevcut başkan Aziz Kocaoğlu’nun hamleleri net anlaşılsın diye yazdım.
Tunç Soyer gibi turizm için geldiği yerden ünlü bir şehir çıkaran parlak medya profili olan bir adayın açıklanmasına saatler kala yapılan görüşmeler tüm gizemi ortaya döktü.
Kimilerinin çok beğendiği kimilerinin ise alabildiğine eleştirdiği Tunç Soyer’in açıklanması demek İzmir’de ki dengelerin alt üst olması yerleşik alışkanlıkların ya da alıştırılmışlıkların bozulması demek olacaktır.
Ankara göçmeni olan ve uluslararası alan dahil birçok dinamikle irtibatlı bulunan Tunç Soyer başkan olursa İzmir’de kümelenmiş bir çok alışkanlıklar mecburen değişime uğrayacaktır.
Öyle ki bir İzmir geleneği olarak mevcut tüm partilerde kendine temsil alanı bulan tüm yapı ve kişiler onlarla kadim bir geçmişi olmayan Tunç Soyer tarafından çok daha rahat dışlanacağından yada rakip partilerden olmalarına rağmen birlikte iş tutanların düzeni bozulacağından kurulu bu düzenin sahipleri mevcut yapının yöneticilerini de zorlayarak Aziz Kocaoğlu’nun bırakıp gitmesine müsaade etmemişte olabilirler.
Hatta geçmişte Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı birçok hamle o gün onlara seyirci kalanların dahi açığa çıkmasını sağlayacak ve gelen tüm baskı ve telkinlere rağmen Tunç Soyer’in adaylığı engellenecektir. Buna benzer yazılarım kayıtlarda mevcut.
Aslında bu işin bir başka açmazıda 80-100 bin nüfuslu ilçelerin başkanlarının 5 milyon nüfuslu bir ili yönetmeye ne kadar hazır oldukları. Buna benzer onlarca gerekçe yazabiliriz.
Büyük resmin yanında küçük resim olarak İzmir’de ,Kocaoğlu’nun yaptığı son hamle laik, solcu, demokrat ve pesimist bir topluluğu içeren İzmir seçmeninin seçeceği son CHP’li belediyelerin varlık yokluk savaşlarına dönüşecektir.
Birazda kafa karıştıralım, bu ortamdan Abdül Batur çıkar mı bilemem ama Ersu Hızır’a etrafa afiş yerleştir İzmirli seni tanısın ve hatırlasın diyenleri merak ediyorum.
Hadi bir adım daha ileri gidelim, tüm iç ve dış olayların rehberliğinde 1980 öncesi ve 90’lı yıllara benzer öngörülememezlik halleri 31 Mart yerel seçimleri sonrası memleketi yeni oluşumların beklediğini haber veren öncüler olarak yola çıkmışlar.
Bir yerde okuduğum ve beğendiğim bir tabirle bitireyim, erken seçimden sorumlu genel müdür 1 Nisan sabahı IMF ve sair tefecilerin kucağına oturma zorunda kalacak olan ülkeye haydin erken seçime diye seslenebilir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum