AH ŞU TREN MESELESİ
Ayhan Saltan

Ayhan Saltan

Ayhan Saltan

AH ŞU TREN MESELESİ

12 Mart 2019 - 14:52

Şarkıda diyor ya “kara tren gecikir, belki de hiç gelmez” bu kampanya döneminde kullanılan dil tamda burada denildiği gibi belkiler üzerine kurulmuş.
Başkan Erdoğan haklı olarak seçmenini ve en ufak sıkıntıda kaçıp gidecek olanları bu dil ile kontrol altında tutmak istiyor.
Bir tarafta kurucu ağır abiler, diğer tarafta giden trene atlayarak binen ve diğerlerinin trenden düşmesine neden olan ilginç tipler.
Başkanda biliyor ki alt kadro bir hayli sıkıntılı.
Onun için çemberi dar tutuyor ve en çok tanıdıklarına önemli görevleri veriyor.
Yalnız burada bir tespitte bulunursak ,dışarda görünen ağır abilerin Başkan Erdoğan’ın hasar almasına müteakiben harekete geçecekleri söylemi ve iddiası çok hoş bir olay değil.
Öyle yada böyle Ak Parti tabanında ve bürokrasisinde kaybedileceği yönünde bir kanaatin oluştuğunu söylemek çok iddialı olmaz.
Bir şeyin şüyuu vukuundan beterdir (söylentisi olmasından beterdir) söylemi kendini göstermeye başlamış.
Bunu yerelde görüyoruz.
Ak Parti Büyükşehir adayı Zeybekçi neredeyse bütün programı yalnız yapıyor.
Diğer adayları ve teşkilatı sosyal medya olmak üzere çok aktif bir yerde göremiyoruz.
İstanbul’da Yıldırım, Ankara’da Özhaseki aşağı yukarı aynı durumda.
Oysa Başkan Erdoğan sürekli açık alan toplantıları ve diğer propaganda faaliyetlerinde durmadan koşturuyor.
Bizde tekrar seyrediyoruz ki partiyi yine Erdoğan sırtlanmış götürüyor.
Diğerleri kenara çekilmiş Erdoğan’ın kazanacağı bir seçim sonrasında kaynakları nasıl perişan edecekler onun hesabını yapıyorlar.
Ak Partinin hızlı kaybetmesi neticesinde oluşacak ters vakumu kimse hesap etmiyor.
Bu kampanya döneminde görüyoruz ki konular çok kırılgan olduğu için Erdoğan’a  yakın siyaset ve hükümet çevresinin her söylemi içeride dışarıda sıkıntılı olaylara neden olabiliyor.
Başkan medyada ve propaganda da ne kadar güçlü olursa olsun kendisi için kendini feda edecek ekipten mahrum kalmış.
Sahada canını dişine takarak çalışanları artık eski çoğunlukta göremiyoruz.
Belki de bu seçimin yerel seçim olması ve şehirlerde yaşayanların kendi aralarında hesaplaşma istediği de bu sonucu doğuruyor olabilir.
Amma kampanya tam tersi bir hatayla ulusal seçim şeklinde yürüyünce kıblesini şaşıran çok seçmen oldu.
Meral Akşener’in teröristlik üzerinden başkana yüklenmesinin haricinde CHP ve HDP daha sakin kalarak kavgalı propagandayı pasifleştirirken Başkan asıl darbeyi yanındakilerden yedi.
Ezan ve ıslık polemiğini mitinglerde artırarak kullanmak isteyen Erdoğan’a yakın çevresi sahip çıkmadı.
Hatta ilk gün yaptığı açıklamaları bir çoğu geri aldı, bir çoğu ise böle bir tartışmayı gereksiz ve sıkıntılı bulduğunu deklare etti.
Yani giderek yalnızlaşan ve üstelik çevresindekilerin günahlarını da omuzlarına yüklenen bir Erdoğan var artık.
1 Nisan sonrası bir hayli ilginç bir sürece gireceğiz.
Tabi bu sürecin en büyük sosu ekonomi olacak.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum