“Tarım projelerinden haz alıyorum”

“Tarım projelerinden haz alıyorum”

“Tarım projelerinden haz alıyorum”

“Tarım projelerinden haz alıyorum”

“Tarım projelerinden haz alıyorum”
02 Ocak 2017 - 15:05

 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Yerel Çözüm’e; siyasete nasıl girdiğini, yerel yönetimlere yönelik tecrübelerini ve önümüzdeki dönemde yapacağı çalışmaları anlattı. Sayın Kocaoğlu ile yaptığımız röportajı ilgi ile okuyacağınızı umuyoruz.

Yerel Çözüm:  Siyasetle ilgilenen bir aileden geldiğinizi biliyoruz. Siyasete girmeye ne zaman ve nasıl karar verdiniz?

Kocaoğlu: 1999 yılında CHP barajın altında kalınca karar verdim. Dedem bu partide il genel meclis üyesi olarak, babam da belediye baskanı olarak görev yaptı. Bu parti sayesinde bu ulvi görevleri yaptılar. Bende “ ya noluyor bu partiye, barajın altında kaldı. Acaba bir omuz verebilir miyiz, destek olabilir miyiz?”diye 2001 yılın da aktif siyasete başladım. Zaten parti üyesiydim ama aktif siyaset yapmıyordum. Daha önce 1980’e kadar aktif siyaset yaptım, 1980’den sonra 2001’e kadar kendi işimle, evle, çocuklarımla ilgilendim. Siyasetle de her zaman ilgileniyorduk. Siyasetçi bir aileden geliyoruz.  Ama 1999 yılından sonra ise karar verip 2001 yılında görev aldım. Ondan sonra da malum önce Bornova daha sonra da Büyükşehir Belediye Başkanı oldum.

Yerel Çözüm:  Zaman zaman haketmediğiniz eleştirilerle karşılaşınca, siyasete girdiğiniz için pişmanlık yaşadığınız oluyor mu?

Kocaoğlu: Siyaset, özellikle belediye başkanlığı bir hizmet makamı. Tabii ki eleştirilecek. Eleştirileri bende samimiyetle okuyorum. Bunlardan da yararlanmaya çalışıyorum. Zaman zaman bel altı vuruşlar da oluyor bu da siyasetin doğasında var. Bazen bu iyice abartılıyor ama tolere etmek zorundayız.. Önemli olan dürüst, adil, kenti yaşıyarak, kentin ihtiyatçılarını gidermeye çalışarak, kentliye hizmet etmek. Kentin kalkınması için projeler yapmak. Bu konuda bize cok şey söylenebilir, eleştilebilir ama şu anda bütün sektörlerin ayağa kalkması için yoğun  çaba harcıyoruz. Bugüne kadar tarımla kimse ilgilenmediği için tarım ve kırsal çok öne çıktı ama biz her sektörün büyümesi için yoğun çaba harcıyoruz

Yerel Çözüm:  Egitiminizi İzmir’de tamamladıktan sonra bir süre Ankara’da yaşadığınızı biliyoruz. Ankara’dan İzmir’e dönmeye nasıl karar verdiniz?

Kocaoğlu:  Fakülteyi İzmir’de okudum. Daha sonra İstanbul’da işletme masteri yaptım. Ankara’da üç buçuk sene kadar devlet memurluğu yaptıktan sonra İzmir’e geldim ve özel bir kuruluşta bir süre yöneticilik yaptım. 1978 yılının Ağustos ayında itibaren beyaz emtia ticaretine girerek serbest çalışmaya başladım. Daha sonra da işimi çocuklarıma devrettim. Onlar yapıyorlar.

Yerel Çözüm:  Üst üste üç seçim kazandınız. İzmir’e de çok sayıda eser kazandırdınız. İlk aklınıza gelen, sizde iz bırakan projeler hangileri?

Kocaoğlu: Hedef İzmir’in kalkınması ise her proje önemli ve değerlidir ama özellikle çevre yatırımlarında biz çok başarılıyız. Önümüzdeki süreçte yeni bağlanan 9 ilçenin çevre yatırımlarını da tamamlarsak diğer ilçelerin de eksikliklerini tamamlayıp, kaliteyi daha da artırırsak hedefimize ulşamış oluruz. Çevre gelecek. Çevremiz, suyumuz, havamız, toprağımız temiz değilse, ürettiğiniz gıdalar sağlıklı değilse burada kalkınmayı sağlamamız da mümkün değil. Tarım projelerinden, kırsaldan çok büyük haz alıyorum.

Yerel Çözüm:  Bizim de takip ettiğimiz özellikle kırsalda üretici kooperatiflerinizle yaptığınız anlaşmalar o bölgenin kaderini değiştiriyor. Bu çalışmaları önemli.

Kocaoğlu: Şimdi zincirleme şöyle İnciraltı’nda bir sağlık merkezi planlaması, sağlık kampüsü, köyü planlaması yapmak istiyoruz. Sağlık, tüm dünya ya, yakın coğrafyamıza bu yatırımlar ile şifa dağıtmak istiyoruz. Eğer buna kalktıysanız  havanız temiz olacak, körfeziniz temiz olacak, toprağınız temiz olacak. Sağlıklı iyi tarım uygulamaları, Organik tarım uygulamaları yapacaksınız. Gerçek anlamda bir sağlıklı kent olasınız ve insanların buraya gelmeleri  için sağlıklı ortamı sağlamış olacaksınız.

Yerel Çözüm:  İşimiz icabı sağlık sektörünü de yakından takip ediyoruz. Bize göre, Sağlık turizmi, Türkiye için çok önemli ve  büyük bir şans. Bu konuya önem verilmeli, özellikle yaşlı bakım evleri için büyük yatırımlar yapılması gerekir diye düşünüyoruz. Sağlık kampüsü kurma çalışmaları hangi aşama da şu anda?

Kocaoğlu:  Çalışmalar devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde. Sayın  Başbakan Binali Yıldırım’ın da talimatı ile devam ediyor. Eğer oranın planlamasını sağlıklı yapabilirsek hızlı bir şekilde İzmir sağlık merkezi olacak. Termal kaynaklarımız var. İzmir’in sağlıkta bir geleneği var.  Üç tane tıp fakültemiz var. Hekim, ekipman ve eleman olarak da oldukça avantajlıyız. Eğer bunu sağlayabilirsek yeşillikler içerisinde büyük bir kampüs olacak. Doğa ile iç içe, körfeze cepheli olacak. Yanına  bir kent ormanı yaptık, geride bir tane daha kent ormanı olacak. O bölge çok cazip bir yer olacak. Eğer planlamayı doğru yapabilirsek.

Yerel Çözüm:  Önümüzdeki dönemde gündeminizde hangi projeler var?

Kocaoğlu: Üçüncü beş yıllık dönemimizde zaten büyük çoğunluğunu başlattık.  Bu  ay  içerisinde Homeros Bulvarı’nın tüneli ve viyadüğünü ihaleye çıkarıyoruz. Opera binasını ihaleye çıkarıyoruz. Kültürpark’ın yeniden elden geçirilmesini ve cazibesini artırmak için çalışmalarımız var. Raylı sistemlerde devam eden projelerimiz var. Narlıdere metrosu başlayacak. Şirinyer Metrosu’nun da 2017 yılı içerisinde temellerini atacağız. Ulaşım projelerini gerçekleştireceğiz.  Kırsalda devam eden çalışmalarımız var, çevre yatırımlarımız devam edecek.

Yerel Çözüm:  Sayın Başkan, bu projelerin bazıları önümüzdeki döneme sarkacak projeler. önümüzdeki dönemde tekrar aday olmayı düşünüyor musunuz?

Kocaoğlu: Seçime altı ay kala karar vereceğiz. Aday olmazsak da projelerin bizden sonraki döneme kalmasınında hiç bir mahsuru yok. Devlette devamlılık vardır. Bizden sonra gelen arkadaşlar devam edecektir, çünkü güzel projelerimiz var. Bu proje yanlış, bu projeyi yapmayalım denen projemiz olmadı şimdiye kadar, 13 senedir. Onun için de gelen arkadaşlarımız canla başla çalışıp projeleri tamamlayacaktır diye düşünüyorum.

Yerel Çözüm:  Yıllardır İzmir’in verdiği vergi oranında genel bütçeden pay almadığı konuşulur. Sizce şu an ayrılan bütçe yeterli mi?

Kocaoğlu: Bütceden pay almak ayrı bir durum ve kalkınmak için çok önemli. Kentin önünün açılmasında teşvik uygulamaları en az bütçe kadar önemli. Önemli olan şu kentin kalkınması için ne lazım. Bazı sektörlerin kalkınması için tanıtım lazım. Bazı sektörlerin kalkınması için altyapının çözülmesi lazım. Ulaşım mesela bir  İstanbul-İzmir otoyolu, Ankara hızlı treni gibi ulaşım kolaylıkları sağlanınca kentin cazibesi artar, hareket artar ve kentliye aynı zamanda istihdam olarak geri döner. Merkezi hükümetin zengin illerden diğer illere görece daha az gelişmiş illere doğal olarak kaynak aktarması gerekmektedir. İzmirli hemşehrilerimiz de İzmir’in mağdur edildiği izlenimi var. En azından İzmirlilerin olanaklarıyla yapılan 13 adet organize sanayi bölgemiz var. Bunların büyük çoğunluğunda doluluk oranları oldukça düşük. OSB’ler dolana kadar teşvik konusunda bir iyileştirme yapılması, yakın illerimizle aynı teşvik grubuna girmesi bu OSB’lerde bekleyen atıl kapasitenin kısa zamanda değerlendirilmesi ve ekonomiye kazandırılması gerekiyor. Çünkü orası ne ekiliyor, ne biçiliyor, atıl durumda yatırımcı bekliyor.

Yerel Çözüm:  Manisa 3’üncü derece teşvik kapsaminda. Onun gibi degil mi?

Kocaoğlu: Evet. Manisa’daki teşvikler bize de uygulanmalı.

Yerel Çözüm:  Son yıllarda yerel yönetimlerin gündeminde  kentsel dönüşüm var. Bu konuda mevzuat yeterli mi,  uygulamada sıkıntılar yaşanıyor mu?

Kocaoğlu:  Kentsel dönüşüm çok uzun zamandır konuşulmaya başlandı. 2004 yerel seçimleri ile birlikte kentsel dönüşüm gündeme geldi. Hem yasal düzenlemeler hem de uzlaşma arayışları, yerel yönetimlerin yöntem bulma çalışmaları devam etti. Bizim bir uygulamamız var. Bir noktada bir pilot projede başarılı olduk, önümüzdeki günlerde temel atacağımız bu proje İzmir’e büyük bir ivme katacak. Kimsenin hakkı yenmeden, mağdur olmadan, orada yaratılacak katma değerin, şehir rantının orada yaşayan insanlara, arazi sahiplerine verilmesi uygulamamız başarıya ulaşınca, sanıyorum kentsel dönüşümde İzmir özelinde çok büyük bir hızlanma olacaktır. Kentin konut ihtiyacını da kentsel dönüşümle sağlayacağız.

“Körfez izmirin herşeyi”

Yerel Çözüm:  İzmir’le ilgili körfez geçişi projesi var. Körfeze bir ada yapılması konusuna nasıl bakıyorsunuz?

Kocaoğlu: Ben başından beri körfez geçişinin yapılması taraftarıyım. 2004- 2005 yılında Zeki Ergezen Bey Bayındırlık Bakanı iken yanımızda o zaman ulaştırma Bakanı Olan Başbakanımız Binali Yıldırım’da vardı. Onlarla sohbet ederken Alsancak’a Kordon yoluna tünel yapalım dediklerinde “ Niye oraya yapıyorsunuz? Eğer çözecekseniz körfeze bir tüp geçit yapın” diye önermiştim. Daha sonra bir sempozyumda Sayın Binali Yıldırım o projeyi ortaya attı, dillendirdi. O günden bugüne de ben yapılmasından yanayım. Tabi burda mühendislik hesaplarının, çevreyi, körfezin hayatiyetini arttıracak projelerin, sirkülasyonu engellemeyecek şekilde yapılması oldukça önemli. Körfez İzmir’in herşeyi.  En büyük zenginliğin ne dersen bir numaralı zenginliğimiz körfez. Bir projemiz var biliyorsunuz. Büyük Körfez projesi. Orada Limanin büyütülmesi, üçüncü nesil gemilere açılması, derinleştirilmesi, bizim de amacımız sirkülasyon kanalını yaparak Körfezin hayatiyetini iyileştirerek, geliştirerek hem ekonomiye katkısını arttırmak. Hem de büyük bir çevre yatırımı olarak insanların körfezin her noktasından denize girecekleri bir temizliğe ulaştırmak. zaten Körfez eskiye oranla çok temizlendi. Kalitesini arttırırsak hep beraber denize gireceğiz.

Yerel Çözüm:   Stadla ilgili tartışmalar son dönemde söz konusu. İzbanla ilgili de bir süre önce Ak Parti İl Başkanı ile polemik yaşadınız. Özellikle bazı Ak Partili siyasetçilerin size eleştiriler yönelttiğini görüyoruz. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

Kocaoğlu: İzban grevi talihsiz bir uygulamaydı. Nihayette çözdük. Bu çözümde İl Başkanının kimseye haber vermeden konuya müdahil olması bize göre yanlıştı. Kendisine göre doğru. Ama kişiye göre değil, kurumlara göre bakmak gerekir. Yetkilere bakmak gerekir. Toplu pazarlıkta her türlü pazarlık metodunu uygulayacaksınız. Biz yüzde 15 ile devam eden ikinci yılda belli miktarda şeyler vererek İzban’ı çözdük.  Yüzde 11  vererek ayni sendika ile metroyu cözdük.

Yerel Çözüm:  Çok tecrübeli bir belediye baskanısınız. Yeni dönemde aday olmayı düşünen siyasetçilere ne tavsiye edersiniz?

Kocaoğlu: Belediye başkanlığı siyasetin en zor dalıdır. Bir defa sevmesi lazım, en başta insanı sevmesi lazım. Kentini sevmesi lazım. Çok özverili çalışması gerekiyor. Akıl ve bilimi de etkili kullanılması gerekiyor. Stratejik bir plan ve yol haritası belirlemeden, kentin öncelik sıralamasını doğru tespit etmeden, sansasyonel projelere bakmaması gerekir. Finansı, bütçeyi doğru kullanması gerekiyor. Bir yıl zaten devam eden işleri yaparken, kenti tanımak, belediyeyi tanımak, masaya yatırmak önemli. Bir yıl geçiş dönemi yaşamak ve herkesi ayrım yapmadan kucaklamak gerekir. Sabır, iyi niyet ve adil davranmak önemli. Bunlara uyulursa hiçbir sıkıntı olmaz.

Yerel Çözüm:  Daha önceki bir ropörtajınızda karar alırken  akıl ve bilimin önemli olduğunu yine söylemişsiniz bunun dışında başka kriterler var mı? Örneğin adaylık kararını alırken istişare ettiğiniz kimseler oldu mu?

Kocaoğlu: 2001 – 2003 yillari arasinda yöneticilik yapıyordum. 2004 yilinda yerel seçime partiyi hazırlamak icin 10 – 12 kişilik bir ekip kurduk. O zaman Bornova’nin nasıl kalkınacağı konusunda, hangi projeleri hayata geçireceğiz diye bir calişma yapmıştık. Ben aday olduğumda, bu kampanyaya basladigimizda heybemizde bir cok iş, bir cok proje, bir vizyon vardi. Bornova’ya bakışımız vardı. Onun da seçimi kazanmamızda (ki o secim cok zor bir secimdi) cok faydası oldu.

Yerel Çözüm:  Baskan olduktan sonra aile yasantanizda bir degisiklik oldu mu?

Kocaoğlu: Ben iş hayatında yoğun calışan bir adamım. Aileye, çocuklara zaman ayırma konusunda bir kısıtlama oldu. Ama onlarda hem eşim, hem de çocuklarım son derece toleranslı davrandılar. Desteklediler, sahip çıktılar. Her siyasetçiye nasip olmayacak şekilde, belediye ile ilgili, bizim nüfusumuzla ilgili en ufak şeyler olmadı. İki çocuğum var, ikisi de İzmir’de iş yapıyor, tanıyan insan sayısı son derece sınırlıdır. Eşimiz, dostumuz, kendi arkadaş çevresi haricinde çevresi oldukça sınırlıdır. Belediye başkanının oğlu diye ortalıkta dolaşmadılar. Bu bir özveri. Özel hayatlarında bile dikkat etmeleri gerekiyordu. Onlar da sağolsunlar, mükemmel bir şekilde yerine getirdiler, bizi mahcup etmediler.

Yerel Çözüm: Yoğun çalışma temponuz içerisinde bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.  

 

Kaynak: Yerel Çöüzüm Dergisi

 

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum