"Sosyal bütünleştirmeyi amaçlıyoruz"

PASTART Uluslararası Pastacılık, Tatlıcılık, Şekercilik ve Unlu Mamuller Festivali’nde, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı, bir milyon 233 bin 556 TL değerindeki Göçe-Pi Projesi standındaki özel eğitimli çocuklar sunumlarıyla katılımcılardan büyük ilgi gördü. Özel Eğitim Öğretmeni ve Göçe-Pi Projesi koordinatörü Funda Sel, “En önemli amacımız engelli çocuğa meslek edindirerek, toplumsal ve sosyal bütünleştirmeyi gerçekleştirmek. Her ikisini bir arada yapmayı hedefliyoruz” dedi.

"Sosyal bütünleştirmeyi amaçlıyoruz"

PASTART Uluslararası Pastacılık, Tatlıcılık, Şekercilik ve Unlu Mamuller Festivali’nde, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı, bir milyon 233 bin 556 TL değerindeki Göçe-Pi Projesi standındaki özel eğitimli çocuklar sunumlarıyla katılımcılardan büyük ilgi gördü. Özel Eğitim Öğretmeni ve Göçe-Pi Projesi koordinatörü Funda Sel, “En önemli amacımız engelli çocuğa meslek edindirerek, toplumsal ve sosyal bütünleştirmeyi gerçekleştirmek. Her ikisini bir arada yapmayı hedefliyoruz” dedi.

11 Ekim 2019 - 15:39

Sel, Göçe-Pi projesinin kalkınma destekli bir proje olduğunu belirterek, bu kapsamda festivallerinin ve fuarlarının mevcut olduğunu söyledi. Sel, proje hakkında bilgi verirken, bitiminde dört okul, dört toplumsal yaşam merkezi ve 11 atölye yapılacağını bildirdi. Bir milyon 250 bin destekçilerinin olduğunu dile getiren Sel, öğretmenlere ve mevcut olan engelli çocukların ailelerine ayrı ayrı eğitim verileceğini vurguladı.
En önemli amaçlarının engelli çocuğa meslek edindirerek, toplumsal ve sosyal bütünleştirmeyi gerçekleştirmek olduğunu belirten Sel, ikisini bir arada yapmayı hedeflediklerini önemle vurguladı. Her iki farkındalığı da bir arada gerçekleştirebilmek için öncelikli olarak atölyelere donanım yapacaklarının bilgisini veren Sel, “Çocukların mesleki becerilerini arttıracak atölyelerimizi tamamladıktan sonra o atölyelerdeki ürünleri göstermek, gerekirse ürünleri fuarlarda tanıtmak hatta gerekirse bunu festival anında aktif olarak yaparak ‘Bunu biz de yaparız, biz de başarılıyız, biz de yapabiliyoruz. Yeter ki bize güvenin’ demeyi ortaya koymak” hedefinde olduklarına dikkat çekti.
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu projesinin malı kaynağının dört ilçedeki, dört ağır zihinsel engelli çocuğun okuluna gideceğini bildiren Sel, üstün yetenekli çocukların ve öğretmenlerinin ortak bir noktada buluşabilmesi için, Türkiye’nin de bir donesi olması gereken çalıştaylar düzenleyeceklerini ifade etti.
Bu çalıştayları, aile eğitimi, öğretmen eğitimlerinde sınıf kontrolü ve engelli çocuklardaki mesleki eğitim ve iş koşulu olarak belirten Sel, “Aile eğitimi problemleri bütün engelli gruplarında var. Çocukların ailelerinin bilmedikleri, öğrenmesi gereken konular var. Öğretmen eğitimlerine gelir isek; öğretmen eğitimlerinde, uygulanabilir davranış analizi dediğimiz, sınıf kontrolü çalıştayları düzenlenecek. Çünkü üstün yetenekli çocuğun olduğu sınıfta da sınıf kontrolü mevcut, zihinsel engelliği çocuğun bulunduğun sınıfta da… Biz bu ‘sınıf kontrolünü’ nasıl aşabiliriz, onun eğitimini verip sonra bir çalıştay gerçekleştirmek istiyoruz” dedi. Diğer bir önemli çalıştay konusunun engellilerde mesleki eğitim ve iş koşulu olduğunu söyleyen Sel, bu konunun fazlasıyla hassas olduğuna dikkat çekerek herkesi ilgilendirdiğini vurguladı. Sel konuyla ilgili şunları söyledi:
“Sadece çocuklara okulda eğitim verip ‘Staja kendin git’ demiyoruz biz. İş koşulu uygulamasıyla hem işverenle çocuğu tanıştırmak hem de işi çocuğa öğretmek için iş koşulu eğitimi kapsamında tüm engel grubuna eğitim vermek amacındayız. İşitme engelli için nasıl bir eğitim yapılacağını gösterme, üstün yeteneklinin çok fazla bilgisi ya da fazla davranışı varsa onu iş yerinde nasıl aktaracağını gösterme şeklinde, engelli çocuğa iş koşulu eğitimi aldırıp, onun da yine masa masa düzenlemeleri yapılıp çalıştayı yapılacak. Sonrasında bir sürü festivaller, fuarlar yapacağız, hepsine dahil olacağız.’Biz de buradayız toplumla bir bütünüz’ diyeceğiz”
 Ayrıca, Göçe-Pi projesi kapsamında, ağır zihinsel engelli çocuklar grubundakiler için “Tam yıl tam gün” uygulaması yapılacağını da aktaran Sel, İş-kur ile ortak bir çalışmayla kurslar açılacağı bilgisini verdi. Bu kursların, engelli çocukların okul saati dışında, yaz tatillerinde ya da hafta sonu, mesleki becerilerini sürekli pekiştirip unutmamasını sağlayacak şekilde kurslar olacağını bildiren Sel, kurslara katılan engelli öğrencilere günlük yevmiye ile çalışacaklarını ve sigortalı olacaklarını ifade etti.   
Engelli çocuklara sağladıkları bu istihdamın yanında, onlara refakat etmek zorunda kalan aileleri de unutmadıklarını belirten Sel, bu ailelerin genelde anneler olduğuna dikkat çekerek, cinsiyet eşitliğine de biraz dikkat çekmek amacıyla, ailelere de kurslar açılacağını vurguladı. Yine bu kursların yevmiyeli ve sigortalı kurslar olacağını belirten Sel, “Öğrencilerimiz ders alırken, ailelerimiz de yine İş-Kur aracılığıyla kurslara katılım gösterecekler. Hem kendilerini geliştirecekler hem de orada kendilerine katkı sağlamış olacaklar” diye konuştu.
GÖÇE-Pİ ÖĞRENCİLERİ PASTART’TA
Pastart Festivali kapsamında yaptıkları etkinlikler ve amaçları hakkın bilgi veren Sel, toplamda 13 okulun katılımıyla, bulunan öğrencilerden üç günlük bir program ayarladıklarını ifade etti. “Biz de yapıyoruz”u göstermek için, engelli çocuklara uygun yiyecek günü ayarladıklarını bildiren Sel, amaçlarının engelli çocukların bu yiyecekleri yaparak, ikram etmesini ve kendilerini göstermeleri olduğunu söyledi. Festivaldeki fırıncılarla, pastacılarla, odalarla ve derneklerle bu çocukların istihdam edilebilmeleri sağlamak amacıyla festivale katıldıklarını vurgulayan Sel,  üç bin metre rekor pasta yarışmasının yıldızında Özel Eğitim Okulu öğrencilerinin yarıştığını bildirdi. Ayrıca Sel, 20 öğrencinin de engelsiz yarışmasına katıldığını ifade ederek, şahane pastalar ve sunumlar gerçekleştirdiklerini belirtti.
 Son olarak Özel Eğitim Öğretmeni ve Göçe-Pi Projesi koordinatörü Funda Sel şunları söyledi:
“Ben özel eğitim öğretmeniyim ve bu çocukların sınıfta kalmasını istemiyorum. Eğitim öğretim sadece sınıfta bitmiyor. Toplum içinde hepimiz bir arada olmalıyız. Aileler, çocukları dışarı çıkarmak istemiyor. Nasıl vakit geçireceklerini bilmiyorlar. Biz geçen sene ‘Hayalimdeki Gökkuşağı’ projesi yaptık. Bowling Turnuvası gerçekleştirdik. Müzikal düzenledik. Atla binicilik eğitimi aldırdık çocuklarımıza. Sinema etkinliği yaptık. Bu etkinlikler sonrası ailelilerden şöyle bir dönüş aldık, ‘Hocam biz bundan sonra bowlinge gidebiliriz. Çocuklarımız oynayabiliyorlarmış’. Yani onu gösterdiğiniz zaman velilerde yapıyorlar. İçeride tutmanın, bir elinin dışarıda olmasının farkına varıyorlar veliler. Bence öğretmenler içinde geçerli. Bu fuar alanını alırken ben çok zorlandım. ‘Acaba çok engelli gelecek nasıl yapacaklar” diye çok endişelilerdi. ‘Göreceksiniz hiçbir sorun yaşamayacağız’ diye telkinde bulundum. Çünkü bizim çocuklarımız psikolojik engelli değiller, zihinsel engelliler. Sadece yavaş hareket ediyorlar. Bazen kaslarını kullanamıyorlar. Tek dezavantajımız bu. Yoksa öğrenebiliyorlar sadece yavaş öğreniyorlar. Aradaki fark bu”

Kaynak: www.softhaber.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum