Afganistan'ı Kıbrıs'a Tercih Etmek


Son gelişmeler yazma orucuna son vermem için iyi bir gerekçe oldu.
Cumhurbaşkanımızın KKTC 20 Temmuz etkinliklerine katılma boy gösterisinin değişik yorumlarına rağmen bakmamız gereken farklı pencereler var.
Bence oraya toplumu en azından iç kamuoyunu etkileyecek bir açıklama için gidildi fakat bir sebepten bu geri kaldı.
Külliye ve parlamento binasına fit olundu gibime geliyor.
Fatih Erbakan ve Oğuzhan Asiltürk’ün sembolik anlamları olsa da Devlet Beyin uçak fobisini yenip Kıbrıs’a kadar uçarak gitmesi daha önemli şeylerin işareti gibiydi ama olmadı.
İki günlük açıklamalara bakınca büyük bir hazırlıkla gidilen Kıbrıs ziyareti akim kalmışa benziyor.
Belki şaşıranlar için söyleyeyim Devlet Beyin Tayyip Beye verdiği destek misyon dışı değil tam da misyon gereği veriliyor.
Türkçü hareketin Türk Milliyetçiliği çizgisinden çıkarılarak Ülkücülük olarak tarif edilmesi ile Siyasal İslam’ın merdiven basamaklarının döşenmesi aynı kadere denk gelir.
Buradan anlıyoruz ki Tayyip Bey her sıkıştığında uzatılan el tesadüfi değildir.
Şimdi Kıbrıs’ı geçince Afganistan’a geliyoruz.
Tayip Bey Fettullahçılar konusunda olduğu gibi oraya da İslam inancı gözlüğü ile bakıyor.
Irak’da Nakşi sufisi olan Barzani’nin desteklenmesinden Libya ve Suriye’de hatta Mısır’da İhvana verilen desteğin altında da bu saf tercih yatmakta.
Onca hasara rağmen Taliban’ın inanç noktasında ikna edileceğine hala inanıyor olması çok ilginç.
Bu bence birazda kuşatılmışlığın verdiği bir tercih.
Çünkü son zamanlarda olan çift maaşlardan,  ihalelere kadar ne varsa bunun eseri.
Geçen bir dostumuz bu Müslümanlar böyle deyince itiraz ettim.
Öyle değiller ama ne yazık ki kuşatmacılar tarafından ya sindirilip uzaklaştırıldılar ya da devşirildiler.
Bu idare edenleri masumlaştıracak bir yorum değil, aksine devlet idaresinin inanç mensubiyetine havale edilemeyeceğinin kanıtı olmalı.
Kuşatılma bir mazeret değildir.
Tarihte Paris’te kuşatılan XIV. Louis’in kuşatmayı yarmak için Versay’a başkenti taşıması verilebilecek en iyi örnektir.
Ne yazık ki tüm bu eleştirilenler cumhuriyet tarihi boyunca ulaşamadıklarına ulaşabildikleri ve bunları kaybedip eski korkutucu laik seküler saldırılarına maruz kalacakları endişesi ile hadisenin devamı sağlanabilmektedir.
Bir diğer pencere ise yine bu inanç referansları ile önü açılan Afgan göçü.
Sanırım Taliban’a alternatif oluşturma noktasında Özbek güçleri ile uzlaşmak istemeyen iradeler  Afganistan’ın diğer unsurlarını buraya yollayarak eğit donat faslının yeni bir versiyonunu deneyecekler.
Her neyse karanlıkta kalmaması gereken tüm sorular sorulmalı.