İKİ YÜZLÜ SİYASET İKİ YÜZLÜ DÜNYA


Ontolojik olarak ikiyüzlülük insan uygarlığının başladığı günden bu yana var olan gerçektir. Budizm de yalan, Yahudilik de Hıristiyanlar, Hıristiyanlıkta bunun sembolü şeytanlar, İslam da münafıklar iki yüzlüdür.
Türk siyasi hayatında saraylarda yaşanan çekişmeler bu işin arefesi olsa da yaşanan kayıplar mürailiğin ( ikiyüzlülük ) ne denli vahim sonuçlara vardığını gösterir.
Çok partili siyasi hayatımız sayılamayacak kadar ikiyüzlülük içerir. Mesela, Rahmetli Demirel’e giden nurcular destekleri karşılığı bakanlık isterler ve bu pazarlık sonucu oy verirler. Kurulan hükümetlerde adamlarını göremeyince hesap sormak için Demirel’e giderler. Aldıkları cevap efsanedir, “ ne bakanı istiyorsunuz, sizin artık bir başbakanınız var” diyerek bu işin zirvesini tarif etmiştir.
12 Eylül ve Kenan Evren ekibi bu işlerde zirvenin de zirvesini zorlayacak uygulamalara imza atmış bir ekip olarak tarihte ki yerini almıştır.
12 Eylül sonrası memlekette bir Emevi mirası devleti oluşturmak için işin içine asgari cami cemaati olmak üzere tüm dini kesimler dahil edilmiştir. Bu da yetmemiş dinin siyasallaşması için ordu, yargı, STK’lar ve üniversite el ele verip 28 Şubat şenlik ateşini alevlendirmiş bir türlü kararı verilemeyen bu günleri tezgahlamıştır.
O gün post modern darbecilerin toplantılarına koşan yargı bu gün Reis’in toplantılarına koşuyor. O gün cüppelerini giyen akademisyenler sokaklarda slogan atarken bu gün Reis’in iki dudağı arasında isimlerini görebilecekler mi pür dikkat ona bakıyorlar. O gün solcuları ve dindarları döven polis bu gün solcuları dövüyor. Bak bir istikrar kısmen burada var.
Yani bir Emevi mirası olarak hüküm sürmek isteyen ve bunun için uzun yıllar bekledikten sonra çeşitli saiklerle iktidar olanlar çok şey yapsalar da nihai vuruşu bir türlü yapamıyorlar. Çok fazla git gelleri var. Uçağın Suriyeli Ruslar tarafından düşürüldüğü gün o tarafa bir müdahalenin yapılması gerektiğini savunduğumu hatırlıyorum. Ne yazık ki daha az riskle yapılacak olanlar bu gün daha ağır bedeller karşılığı yapılıyor.
Attığımız başlığa dönecek olursak, dünya siyaseti son BMGK kararında olduğu gibi dehşet verecek düzeyde ki yüzlü.Bizi kınamak için yapılan toplantıda bize her gün ağır laflar edenler kınamayı engelliyor. Ardından da bizim çizgimiz dışına çıkarlarsa biz onları döveriz mealli lafları etmeye utanmıyorlar. Oynadıkları aziz milletimizin basiretinden kaçıracaklarını zannediyorlar.
Gelelim son operasyona, CHP tüm siyasi kurumları ile destek verdiği halde tabanının bir kısmına mesaj olarak Mehmetçiğin kutsallığı üzerinden zorunda kaldık iki yüzlülüğünü esirgemiyor. Ak Parti iktidarı süresince yaptıkları hafızalarda olduğu için ekstra bir sorguya ihtiyaç yok.
Gelelim bu harekat bir kahraman çıkarır mı sorusuna. Cevap, TSK’nın manevi şahsiyeti hariç siyaseten çıkarmaz. Kıbrıs harekatı ile karşılaştıranlara cevaben evet oradan bir Karaoğlan çıktı ama şartlar çok farklıydı. Birincisi birikmiş bir soruna 1973 de seçilen ve olaylarda etkisi çok az olan hükümet müdahil oldu. Sonuçta ambargolardan kaynaklanan kıtlık yaşansa da Ecevit Erbakan’a nazaran ödüllendirip oyunu seçmen sayısı olarak nerdeyse ikiye katlayıp 1977 seçimlerinde 185 vekilden 213 vekile ulaştı. Erbakan ise tam bir hayal kırıklığı içinde oylarını kaybedip 47 vekilden 23 vekile düştü. Bunun başka bir gerekçesi de var ama bunu daha önce yazmıştım burada gerek yok. AP’nin DP’yi eritmesinden başka Kıbrıs sonrası esas milliyetçileri uçurdu. MHP oylarını üçe katladı ve 3 vekilden 16 vekile çıktı.
Anlayacağınız inanç gibi aidiyet gibi kutsalları yıpratanlar , karar veremeyenler yükselemez. Fizik yasasıdır yükselemeyen düşer.
Son olarak her türlü muhalif fikriyatınıza rağmen orada yedi başlı ejderha ile yaka paça  olanlar bizim çocuklarımız. Hadiseleri bu kefeden tartarak söylemlerinizi dillendirin. Elbette ilk konacak sandıkta kozlar tekrar paylaşılacaktır.