Kürtler İslamcılar ve Devlet


KÜRTLER;
CHP kendinden pek beklenmeyen bir durumda uzun zamandır oyun kurucu olarak sahada farklı bir rol oynuyor. Adalet yürüyüşü ile başlayan, İYİ Partiyi meclise taşımakla devam eden, son yerel seçimlerde oluşturduğu ittifaklarla Bursa’yı kıl payı kaçırıp alınamaz denilen yerleri büyük farklarla alması, üstüne üstlük Ak Parti hükümetinin çözüm sürecinden bu yana takındığı tavra muhalif yaptığı açılımlar  Türkiye’de konjonktürün değiştiğinin en büyük delili oldu. Çözüm süreci sonrası Süleyman Soylu, agresif yönetim tavrı sonucu Kürtler üzerinde gerçekleştirdiği operasyonlar kimilerince makul ve makbul bulunurken ayrılıkçı olmayan yada güneyimizde olan ve yeniden oluşturulan yapılara ait olduğunu düşünmeyen bölge insanını HDP tarafgirliğinden alıp CHP saflarına yanaştıran olgunun en büyük aktörü olarak tarihe not edilecektir. Nasıl ki cezaevlerinde önce şartların oluşmasına müsaade edip sonra “hayata dönüş” operasyonları adı altında şiddetle dört duvar arasına müdahale eden Hikmet Sami Türk bir daha sosyal ve siyasi hayata dönemediyse bu günün idarecilerini de aynı akıbet bekliyor. İslamcı Ak Parti çizgiyi şaşırdı muktedir rolüne soyundu ve geleceğini riske attı. Bu boşluğu dolduracak tek aktör tüm itirazlara rağmen CHP görünüyor.
İSLAMCILAR;
Dün Haber Türk televizyonunda Didem Arslan’ın sunduğu tarikat ve cemaatler ile ilgili programı dikkatle izledim. Yusuf Kaplan, Nevzat Çiçek, Altan Tan, İsmail Saymaz ve Ersan Şen’in konuşmacı olduğu programda uzun zamandır düşündüğüm ve yazdığım şekliyle fikirlerimin doğru olduğuna kanaat getirdim. İslamcılar bir şekilde iktidara gelmeye odaklanmışlar ama nasıl yönetecekleri konusunda çok ham kalmışlar. Tarih öncesi devirlerin çözüm önerilerine sahip olan din ve devlet adamlarının hatıraları yada notları ile yöneteceklerini düşündükleri devlet ve toplum tam anlamıyla bir kaosa ve çöküşe mahkum oldu. En son yedi güzel adamdan bir sayılan Rasim Özdenören’i seyrettiğimde bu hali tespit etmiştim ama Yusuf Kaplan bu işin mührü oldu. Fetö , tarikat ve Kur’an kursu oluşumları üzerinden yaşanan zulüm ve tecavüzler ellerini ayaklarını öyle bağlamış ki bu durumu bile kendilerince Kemalist dönemin uygulamalarına bağlama saçmalığına kadar götürebiliyorlar. Bir parça Nevzat Çiçek durum tespiti yapsa bile İsmail Saymaz ile Ersan Şen’in karşısında gerçek bir realist olan Altan Tan olmasaydı rezalet omuz boyu olacaktı. Yani teorik olarak önermeleri çok mükemmel olan İslamcılar pratikte öyle çöktüler ki girdikleri cendereden hiçbir şekilde kendilerini kurtaramıyorlar. Bir farkla beleş yollarla cennete gireceğine inandırılan kitleleri hala konsolide edebiliyorlar.  Bunu da siz nasıl tarif edersiniz, bilemem.
DEVLET;
Yetmişbeş yıldır milli bir yapılanma gerçekleştiremeyen özellikle sağ siyaset , ABD ve Nato güdümlü devlet idare anlayışında  ya ilerleyen dönemde ben bunlara dirsek atarım iddiasıyla yada çok sıkışınca bulunulan coğrafya gereği ikinci en güçlü Ruslara yanaşırlar ve buda onların sonu olur. Menderes, Demirel, Özal ve son olarak Erdoğan’ın tercih ettiği bu yönelim hiç iyi sonuçlar vermemiştir. İlginç olan dinci, solcu yada Atatürkçü de görünse tüm darbelerin arkasında mutlaka Nato vardır. Siyaset aktörleri içerisinde yancı durumunda ki siyasi parti oluşumları kendi içlerinde düzeni sağlayamadığından avını yiyen aslanın yanında ki çakal gibi leşten ne kalır hesabına düştükleri için yukarıda saydığım popüler hareketliliğe derman olamazlar. Yani çok merak edilen yakın geleceği yazacak olursak, Davutoğlu partiden ayrılmaya değil genel başkan olmaya hazırlanıyordu ama birileri oyunu bozmaya çalıştı. Diğeri , Babacan sanıldığı gibi güçlü bir pozisyon almak yerine konjonktür gereği hamle yapıp CHP ve Ak Partinin uğrayacağını düşündüğü zaaf alanları üzerinden hamle yapacak. En ilginci ise Mehmet Metiner’in dile getirdiği Ak Parti miadını doldurdu söyleminin gerçekliği, her ne kadar partili çevrelerin baskısı ile çark etse de büyük bir gerçekliğin ifşasıdır. Hazır olun, Ak Partiyi ele geçiren AKP’lilerin gücünden yılan Reis partiyi terk edip Fatih Erbakan’a kurdurulan Yeniden Refah Partisine geçerek siyasete devam edecekmiş, söylenti bu yönde. Benden aktarması.