Bu seçimi kim kaybettirdi


Seçim olmadan da yazdık çizdik ve sonucu tahmin ettik ama hükümet partisinde ki bir takım kliklerin çatışması sonucu bu hale getirdi.
Onuçbin fark gerçekten  sarı karttı ama bu sekizyüzbin fark kırmızı kart oldu.
Hırçın topçu misali ,yönetecekleri bir durumu Ak Partide ki bazı klikler hırçınlıkla oyun dışı kalmaya kadar getirdi.
Yıllardır İzmir’de söylediğimiz duruma benzer olarak tüm yapılar son bir koz paylaşımı şeklinde  İstanbul’da denediler ve kaybettiler.
İç siyasetin, dış siyasetin ve ekonominin bu çalkantılarına rağmen ne uğruna alındığı belli olmayan risk artık Türkiye’nin siyasi tercihlerinin değiştiği yeni zaman dilimine evrildi.
Hiç kaçarı yok, daha liberal kısmen dindar milliyetçi ama çoğunlukla seküler ve laik çizgide bir yönetim galiba bizi bir yirmi yıl yönetecek.
Neden yirmi yıl diyecek olursak çünkü tüm değişimlerin ömrü yirmi yıl sürüyor da ondan.
Ha bu arada Devlet Bahçeli o çok merak edilen erken seçimin kapısını daha bismillah ilk günden erken seçim yok diyerek açtı.
Yani Ak Parti ta 17/25 Aralıktan hatta 2010 referandumundan beri ittifak kurduğu kesimler tarafından zorlana zorlana bu sürece çekildi.
Okuyucularım hatırlar Ak Partiyi 2002 yılında Bursa’da yaptığı erken seçim çağrısıyla iktidara getiren Devlet Bahçeli’nin yine aynı yöntemle bitireceğini yazmıştım.
En son tuzağında 16 Nisan referandumu olduğunu da yazmıştım.
Artık çok kontamine ( kirlenmiş ) olan siyasal İslam’ın içine saklanan hastalıklı yapıların yaptıkları bu değişimi zorunlu kılmaktadır.
Darbeden istismara oradan terörize olmaya kadar akla zarar yaşananlar bu anlayışın toplum nezdinde de sonunu getirdi.
Ak Parti bu alanda kendinden beklenen değişimi yada karar verici konumu gerçekleştiremedi.
İşin özü kaybeden ve kaybettiren belliyken bundan sonra ne olacak?
Türk solu şu haliyle CHP özelinde İstanbul belediyesini ve yakın gelecekte devleti idare edecek durumda değil.
Yani kısa sürede CHP’de çok büyük değişimler olacak.
Buradan sonra ittifak ortağı İYİ Partiden ne olur sorusuna cevap olarak tüzük kongresi sonucu beklenen değişimleri yapabilirlerse ve Ali Babacan liberal anlayışla merkezi dolduracak partiyi kurmadan daha erken davranırlarsa o beklenen merkez sağ partisi olur.
Aksi durumda CHP’nin içinde iyi bir saf tuttu ve böylece birlikte yaşamlarına devam ederler.
Kürt seçmene gelince onları takdir etmemek mümkün değil.
Siyaset okumaları ve tavır almaları akademik olarak mutlaka incelenmeli.
Evet kaybedeni belli olan bu seçimin kaybettirenlerini toptan yazacak olsak bu köşe almaz.