Kaybedenler listesi ve bu seçim zafer mi hezimet mi


Ben demiştim ile başlayan bir yazı daha.
Siyaset ikbal ( makam ) işi olmakla birazda feraset ( anlayış ) işidir.
Devlet Bahçeli’nin anayasa değişikliği dayatmasına Recep Tayyip Erdoğan’ın rıza gösterme zorunda kalmasıyla başlayan sürecin buraya geleceğini daha önce birçok kere  yazmıştım.
Aslında 24 Haziran seçiminin de bu yerel seçiminde hem matematiksel hem de psikolojik kazananı MHP ve Devlet Bahçeli oldu.
Kaybedeni sayısal büyük bir kayıp yaşamasa da Ak Parti ve Sayın Erdoğan oldu.
Bunun Ak Parti ve devlet kadrolarında önemli değişiklikler takip edecektir.
Oligarşik bürokrasinin temsilcisi sendikalar siyaset karşısında geri çekilmeye zorlanacak ve başlatılan karşı devrim bir yerde sona erecektir.
Yani Ak Parti iddia edilen fabrika ayarlarına dönecek ve samimi kadrolar ile siyasi mücadelesine devam edecektir.
Aksi durum toparlanamaz bir çöküşün başlangıcı olacaktır.
Şimdi Recep Tayyip Erdoğan’ın gölgesinde bu günlere gelen Binali Yıldırım ve kadroları bu seçimde en büyük kaybedenler oldu.
Belki Binali Bey gönül alma babından başkan yardımcısı olur ama kadrolar teşkilatlarda çok sorgulanacak.
Misal İzmir’de kaybedenlerin başını Binali Yıldırım ve kendi köyünde kaybeden Atilla Kaya çekiyor. Yine kendi köyünde kaybeden Yaşar Kırkpınar belki de başlamadan bitti.
Hamza Dağ üç küçük bir büyük ilçe ile işi kurtarsa da O da etrafında dolanan ve birlikte siyaset yapmaya zorlandıklarına dikkat etmeli.
Netice de misafir olarak İzmir’e gelen Nihat Zeybekçi hariç Ak Parti İzmir il başkanı başta olmak üzere Ak Parti siyaset ağaları kaybetti.
Bu seçim aynı zamanda CHP için bir zafer değildir.
Ama CHP içinde ki çekişmelere rağmen Ali Engin kazananlardan oldu.
Ekrem Oran avuç içi kadar Çeşme’de herkes karşısında durmasına rağmen kazananlardan oldu.
Kiraz’ın küçük hanım ağası Saliha Başkan Ak Partide ısrarla devam ederek deve dişi gibi rakibine karşı kazananlardan oldu.
Bir de  hakkını teslim edelim Salih Atakan Duran tüm sıkıntılara rağmen, hatta CHP teşkilatlarının dışlamasına rağmen benimde kendisine 24 Haziran seçimlerinde söylediğim gibi kazananlardan oldu.
Türkiye geneline baktığımızda bıçak sırtı kazandığı önemli iller başta olmak üzere bu seçim Ak Parti için psikolojik hezimettir.
CHP geleneksel kazandığı iller dışında kazandıklarını asla kendine mal edemez.
Çünkü buralarda tercih ettiği adaylar başta olmak üzere İyi Parti, MHP seçmeninin bir kısmı, Saadet ve diğer küçük partili seçmenler ile birlikte HDP’nin seçmenlerinin oylarına  galibiyetini borçludur.
Yani bir zafer söz konusu değildir.
Biraz da akıl verelim.
Meral hanımın dediği gibi kulak çekme faslından olan bu sonuçlar iyi değerlendirilmeli.
Tokat faslını beklememeli.
Ak Partinin bir anda sistemden çıkması ters vakuma neden olur o nedenle Ak Parti kendini kesinlikle revize etmeli ve 2023 yılana Türkiye’yi ulaştırmalıdır.
Trenden inme faslını bırakıp pragmatiklerden kurtulacak pragmatik çözümleri üretmeli ve değerler sadakati olan siyasetçi ve bürokratları asli görevlerine derhal davet etmeli.
Tren faslı açılırken demiştim kimseyi dövmeyin Türk milleti genetik olarak mağdurun yanında yer alır.
Kavgada bile dayak yiyeni kollar arka çıkar diye.
Bu seçim dedikodulara gerçeklik payı vererek İMF’ye muhtaç olacak yurdumda ekonomik zorluklar ile birlikte ortalama liberal bir hayata dönüşün kısmen de fabrika ayarlarına ,kurucu babaların ilkelerine dönüşün başlangıcı olacak.
Yani her alanda seküler anlayış kazandı.
Ümmet, hilafet çıkartıldığı sandığa geri kondu.
Hayırlı olsun.