Kalyoncu: Sevgi en güçlü ilaçtır

Lösemi hastası çocuklara ve ailelerine moral vermek ve toplumda hastalığın farkındalığını arttırmak amacıyla 25- 31 Mayıs tarihleri arası Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası olarak kutlanıyor.  Ege Üniversitesi (EÜ) Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğr. Gör. Ebru Kalyoncu, Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında hastalığın çocuk gelişimi üzerindeki etkilerini anlattı.

Kalyoncu: Sevgi en güçlü ilaçtır

Lösemi hastası çocuklara ve ailelerine moral vermek ve toplumda hastalığın farkındalığını arttırmak amacıyla 25- 31 Mayıs tarihleri arası Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası olarak kutlanıyor.  Ege Üniversitesi (EÜ) Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğr. Gör. Ebru Kalyoncu, Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında hastalığın çocuk gelişimi üzerindeki etkilerini anlattı.

Kalyoncu: Sevgi en güçlü ilaçtır
26 Mayıs 2019 - 11:34

Öncelikle löseminin ne olduğunu anlatan Öğr. Gör. Kalyoncu, “Lösemi, Türkiye’de ve dünyada çocukluk döneminde en sık görülen kanser türüdür. Erken yaşlarda çocukların yoğun olarak geçirdikleri tedavi süreci, onlar üzerinde bazı zorlayıcı etkiler yaratabilmektedir. Çocukların bu süreci anlama, kabul etme ve tedavi sürecine başlama aşamalarında, davranışlarında değişikler ve bazı davranış problemleri baş göstermektedir. Bu, çocuğun içinde bulunduğu durum düşünüldüğünde normal karşılanmalı ve psikolojik ve sosyal açıdan desteklenmeli, uzman görüşü alınmalıdır” diye konuştu.
Sevginin en güçlü ilaç olduğunu söyleyen Öğr. Gör. Kalyoncu,  “Çocukların yaşamında en önemli güven unsuru ailedir. Anne ve babasından hastalık ve tedavi sürecinde destek, ilgi, sevgi ve şefkat gören çocukların iyileşmeye dair umutları ve inançları daha güçlü olacaktır. Bu, tedavi sürecinin başarısında büyük role sahiptir. Çocuğa hastalığı ve tedaviyi basit, anlaşılır ve en önemlisi yaşına ve gelişim düzeyine uygun olarak anlatmak çok önemlidir. Bu bilgilendirme, çok fazla klinik detay içermeyen ama çocuğun içinde bulunduğu durumu anlayabilmesine olanak sağlayacak şekilde olmalıdır. Çocuktan hastalığını saklamak ya da korku ve kaygı yaratacak şekilde açıklamak son derece zararlıdır” dedi.
         Çocukların tedavi süreci içinde telefonla oynamalarının zararından da bahseden Öğr. Gör. Kalyoncu, ailelerinin ilgisi ile birlikte yapacakları kitap okuma vb. aktivitelerle çocukları sanata yönlendirmenin daha faydalı olabileceğine vurgu yaptı. Kalyoncu, “Bu yoğun tedavi sürecinde farklı duyguları yoğun olarak yaşayan bir çocuk için duygularını ifade etmek, rahatlamak, sakinleşmek ve mutlu hissedebilmek en güçlü yol olacaktır” diye konuştu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum