İletişim Sempozyumu devam ediyor

İletişim Sempozyumu devam ediyor

 İletişim Sempozyumu devam ediyor
01 Aralık 2018 - 10:00

Ege Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi’nin işbirliği ile düzenlenen “İletişimde Değişim: Dün, Bugün, Yarın” temalı 5. Uluslararası İletişim Öğrencileri Sempozyumu kapsamında “Sosyal Medya-1” oturumu gerçekleştirildi.
Oturum Başkanlığını Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Araştırma Görevlisi Araş. Gör. Dr. Petek Durgeç’in yaptığı oturumda, genç iletişimciler sosyal medyayı anlattı.
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Yüksek Lisans Öğrencisi Nihal Özkan, “Sosyal Medyada Sosyalleş(me) Üzerine Bir Değerlendirme” başlıklı sunumunda sosyalleşmek için sosyal medyada çok zaman geçiren aile ve kültürel kimliklerinden uzaklaşan bireylerin gittikçe yabancılaşma yaşadığını vurguladı. Özkan, “Bireyi kalabalıklar içerisinde yabancı ve yalnız kalmaya iten sosyal medya, gerçek hayatta iletişim zorluğu çeken bireylerin kimliklerini gizlemesine olanak sağlamakta ve kendi benliklerinden uzaklaşmasına sebebiyet vermektedir” dedi.
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü 3. Sınıf Öğrencisi Aslı Ulusoy,  “Sosyal Medyada Deneyimlenen Çevrimiçi Pratiğinin Kişilerarası İletişim Bağlamında İncelenmesi: Whatsapp Üzerine Nitel Bir Araştırma” adlı çalışmasında sanal iletişimin yüz yüze iletişimin yerini almaya başladığını ve yüz yüze iletişimin değerini kaybettiğinin altını çizdi. Ulusoy, “Sosyal medya ve sanal iletişim platformlarındaki etkileşimler beden dili yerine emoji ve semboller üzerinden ilerlemekte bu da sosyal hayatta kişilerarası iletişimde eksikliklere yol açıyor. Ayrıca duygusal ve bedensel dilin eksikliğini taşıyan dijital haberleşme ortamlarında, sağlıklı kurulamayan iletişimlerde yanlış anlaşılma ve amacında farklı yerlere çekilebilen mesajlar olabiliyor” diye konuştu.
Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü Doktora Öğrencisi Ayşe Narin ve Gülsüm Baş, “Sosyal Medya Üzerinden Yorum Şiddeti: Kabalık, Nezaketsizlik ve Saldırganlık”  teması üzerinde yaptıkları değerlendirmelerinde gündelik hayatta sosyal medyanın çok kullanılması ile kamusal alan ve özel alanın iç içe geçtiğini vurguladılar. Kimliksiz bir ortam olmasının sosyal medyada zorbalığın önün açtığını belirten Gülsüm Baş, “İnsanlar gerçek hayatta aynı ortamda bulunamayacakları ünlülere karşı veya sıradan insanlara karşı sosyal medya üzerinden çok rahat bir şekilde hakaret ve zorbalık içeren mesajlar veya bildirimleri gönderebiliyor” dedi. Kendisinin gelemeyeceği pozisyonlardaki kişilere karşı saldırıların genelde daha fazla olduğunun altını çizen Ayşe Narin, “Ünlü sayılan kişilere yapılan ötekileştirme kötüleme örnekleri onları aşağılayarak onların seviyesine yükselme amacını taşımaktadır” dedi.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum