“AKP ülkenin kaderini Katar’a teslim etti”

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, “Türkiye Varlık Fonu’nun, Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payını Katar’a satmasına” yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi.

“AKP ülkenin kaderini Katar’a teslim etti”

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, “Türkiye Varlık Fonu’nun, Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payını Katar’a satmasına” yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi.

“AKP ülkenin kaderini Katar’a teslim etti”
28 Kasım 2020 - 19:29

Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF), bünyesinde faaliyet gösteren kurumlardan bölgesel ve
küresel liderler çıkarmak, varlığa değer katmak ve Türkiye’nin kalkınması amacıyla kurulmuş
bir şirket görünümünde olsa da Başkanlığını AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın, Başkanvekilliğini düne kadar Hazine ve Maliye eski Bakanı damat Berat
Albayrak’ın yaptığı bir aile şirketi olduğunu belirten Av. Sevda Erdan Kılıç, 2016 yılında
kurulan TVF bünyesinde; Borsa İstanbul, Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, Botaş,
Türkiye Petrolleri, THY (%49,12), PTT, ETİ Maden, Türksat, Çaykur gibi stratejik ve
ülkemiz adına yüksek öneme sahip 8 farklı sektörden 23 şirket, 2 lisans ve 46 adet
gayrimenkul olduğunu bildirdi.

CHP Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, yaklaşık 35 Milyar Dolar gibi bir kaynağa
hükmeden TVF’nun Sayıştay tarafından denetlenemediğini, ancak bağımsız denetleme
kuruluşları tarafından denetlenebildiğini ifade ederek, “Sadece görüşülmek üzere TBMM Plan
ve Bütçe Komisyonu’na geliyor. Bu denetim de Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet
Denetleme Kurulu (DDK) üyesinin gözetiminde yapılıyor. Cumhurbaşkanı’nın atadığı DDK
üyesi tarafından nasıl bir rapor hazırlanacağını kestirmek de zor olmasa gerek.” dedi.

- “Yatırımlar sadece Katar'dan geliyor ve bu da büyük bir problem”

CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, açıklamasında şu hususları belirtti:

“Yüksek kar oranlarına sahip kamuya ait şirketleri bünyesine kattıktan sonra zarar
ettirmesiyle, öğütmesiyle meşhur olan aile şirketi TVF, şimdi ise bünyesindeki Borsa
İstanbul’u Katarlılara peşkeş çekmekle meşgul. Başı her sıkıştığında ve sıcak para girişine her
ihtiyacı olduğunda soluğu Katarlı dostlarının yanında alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar
aşkı dinmek bilmiyor. Bu aşk öyle bir aşk ki savunma sanayimiz için kilit öneme sahip Tank
Palet Fabrikası’nı bile 50 milyon dolara Katar’a peşkeş çekecek kadar büyük. Her sıkıştığında
Katar'a gidiyor. Yatırımlar sadece Katar'dan geliyor ve bu da büyük bir problem teşkil ediyor.
Daha önce Finansbank, Türk Telekom, Banvit, Digitürk, BMC gibi önemli şirketlerimizi
türlü oyunlarla bünyesine katan ve Kanal İstanbul güzergahından dönüm dönüm arazi satın
alan Katarlılar, Türkiye genelinde neredeyse Yalova büyüklüğünde gayrimenkule sahip
oldular. Katarlılara sağlanan bu kadar imtiyazın kaynağı nereden geliyor?”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, “Yerli ve milli AKP Genel Başkanı ve
damadı, başında bulundukları Türkiye Varlık Fonu üzerinden ülkemizin varlıklarını
yabancılara kapalı kapılar ardında, sorgusuz sualsiz satmaktadır.” dedi.

Bir ay önce "Ekonomi pik yaptı." diyen AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın önce millete “acı
reçete yazdığını”, şimdi de Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu Katarlılara sattığını dile getiren
Av. Sevda Erdan Kılıç, “Ekonomi iyi mi, kötü mü? Bu iş de Sağlık Bakanlığı'nın gizlediği
vaka sayılarına, TÜİK'in gizlediği enflasyon ve işsizlik sayılarına döndü. Sarayın enflasyonu
yüzde 11,89, halkın enflasyonu ise yüzde 30'un üzerindedir. Emekliye, memura, işçiye zam
verilirken sarayın enflasyonu reva görülür, ancak halk sokağa çıktığında derin bir girdabın
içinde bulur kendini. Ne cebinde parası kalır ne de yaşama sevinci.” ifadesini kullandı.
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik
buhranın tek sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu kaydetti.

- “Krizi çıkaran, AKP iktidarlarının uyguladığı ekonomi politikaları”

Milletvekili Av. Kılıç, açıklamasını şöyle tamamladı:

“Krizi çıkaran da 18 yıllık AKP iktidarlarının uyguladığı ekonomi politikalarıdır. Üretimi
desteklemeyen, tarımı ithalata dayalı hale getiren, çiftçinin ürününü dalında, toprağında
bıraktıran, çiftçinin traktörüne icra yoluyla el koyan, süt ineğini kesmeye zorlayan, istihdam
yaratmayıp işsiz bırakan, yandaşlara teşvik, vergi indirimi verip zengin eden, müşteri garantili
hastanelerle, otoyollarla, köprülerle, havaalanlarıyla yandaşı besleyen, Hak-Hukuk-Adalet
kavramlarını eş-dost-akraba kavramları zanneden bu zihniyetin, hukuk ve ekonomide reform
yapacağına inanmak hayalden öteye geçemez.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum